Examples of using Sırt çantasını in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sırt çantasını lavaboya mı götürüyor?
Sırt çantasını unutmuş.
Bana sırt çantasını ver.
Sırt çantasını ver beyefendinin.
Tom sırt çantasını taktı.
Tom sırt çantasını arabanın arka koltuğuna bıraktı.
Tom sırt çantasını açtı.
Sırt çantasını bırak ve arabana binip eve dön.
Sırt çantasını tuğlayla doldurup Baston Şeker Nehrine atmak istiyorum Dorayı.
Sırt çantasını size vermemi istedi.
Sırt çantasını getirdim.
Sırt çantasını anlat.
Sırt çantasını alacağını söyledi.
Evet, söyledi, biz sırt çantasını arayıp bu gümüşleri bulduktan sonra.
Tom sırt çantasını bir yastık olarak kullanarak ağacın altında uyudu.
Trudy Walkerın sırt çantasını taşıyan meşhur bir kadın kaçakçı.
Onu ve sırt çantasını bırak.
Tom sırt çantasını aldı ve gitti.
Tom sırt çantasını tezgahın üzerine attı.
Tom sırt çantasını masaya attı.