KNAPSACK in Turkish translation

• sırt çantası
• çantanı
• sırt çantasını
• çantasını
• sırt çantanı

Examples of using Knapsack in English and their translations into Turkish

My knapsack was stolen.
Benim de sırt çantam çalındı.

I'm carrying a knapsack.
Çantayı ben taşımıştım.

And I tossed the knapsack into the school pool.
Ve çantayı okulun havuzuna attım.

Here you are. Put them in your knapsack.
Bunları da sırt çantana koy. Al bakalım.

Tom still has the knapsack his father gave him.
Tom hâlâ babasının ona verdiği sırt çantasına sahip.

It looks like a knapsack.
Sırtındaki kambura bak. Çanta gibi.

Is that your knapsack?
Bu senin sırt çantan mı?

He will take a knapsack, and he will go inside.
Bir sırt çantası alıp içeri girecek.

Emotional Knapsack"?
Emotional Knapsack'' mı?

Thank you. MAN: Where would you get a knapsack like that?
Teşekkürler. Böyle bir sırt çantasını nereden aldın?

A knapsack full of ice packs to make your teeth chatter?
Demek dişlerini takırdatmak için bir çanta dolusu buz torbası ha?

You know, it's gonna take a lot more than you can car ry in that knapsack to get you through all this.
Bilirsin, tüm bunları atlatabilmen için o sırt çantasında taşıyabildiklerinden daha fazlası gerekecek.

Picture him with no resources and no clothes and no food and nothing but the knapsack that he was carrying with him, walking three miles back to the apartment where he would been living, only to find one small suitcase, packed.
Yemeği yok, kıyafetleri yok, gidecek yeri yok. ve taşıdığı çantasından başka hiç bir şeyi olmayan üç km gerideki apartmanlarda yaşayanları hayal eden sadece küçük bir paket bulmak için, geride bıraktığı.

The public key is a'hard' knapsack A, and the private key is an'easy', or superincreasing, knapsack B, combined with two additional numbers, a multiplier and a modulus.
Açık anahtar A nın'' kolayca kırılamayan'' sırt çantasıdır ve Gizli Anahtar da B nin'' basit'' ya da süper artan bir sırt çantası, bir çarpan ve bir modülden oluşan iki ek sayının birleşimidir.

Her knapsack.
Sırt çantası.

Tom unzipped his knapsack.
Tom sırt çantasının fermuarını açtı.

Forget about your knapsack.
Unut artık şu sırt çantanı.

He hates your knapsack.
Sırt çantandan nefret ediyor sadece.

Forget about your knapsack.
Sırt çantanı unut.

Is that your knapsack?
O senin sırt çantan mı?