SAĞLAMAYA ÇALIŞIYORUM in English translation

i'm just trying to make sure
trying to keep
tutmaya çalış
çalışın
kalmaya çalış
sürdürmeye çalışacağım
tutmaya çalışırım
uzak tutmaya çalışın
tutmayı dene
etmeye çalışmaktı
korumaya çalışıyor
tutmaya çalışın

Examples of using Sağlamaya çalışıyorum in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Güçlü bir şekilde ayakta durmanızı sağlamaya çalışıyorum.
Because I'm trying to make you stand strong.
Kadınların genç ve güçlü hissetmelerini sağlamaya çalışıyorum.
I try to make women feel young and powerful.
Size başka bir seçenek sağlamaya çalışıyorum.
I am trying to give you another choice.
Ortak olmak için anlaşma sağlamaya çalışıyorum.
I have been trying to make the deal come together.
Bense bunu unutmasını sağlamaya çalışıyorum.
I'm trying to help her forget that.
Kanunu ve düzeni sağlamaya çalışıyorum.
Trying to restore some law and order.
Takıma, Dom dönene kadar ihtiyacı olan desteği sağlamaya çalışıyorum.
I'm trying to give the team the support it needs Until his return.
Buraya gelmesini sağlamaya çalışıyorum.
Just trying to get her to come up here.
Ben sadece bileklerini kesmemeni sağlamaya çalışıyorum.
I'm trying to make sure you don't slit your wrists.
Jacki görmemizi sağlamaya çalışıyorum.
I'm going to try to get a visual on Jack.
Burada disiplini sağlamaya çalışıyorum.
I'm trying to maintain discipline here.
Sadece gerçekleri görmeni sağlamaya çalışıyorum.
Just trying to make you see things.
Burada beynimin yıkanmamasını sağlamaya çalışıyorum.
I'm not trying to get brainwashed here.
Sadece odaklanmanı sağlamaya çalışıyorum.
M just trying to get you focused.
MILLS: Anlamanızı sağlamaya çalışıyorum.
We have been trying to make you understand.
Sadece geçimimi sağlamaya çalışıyorum.
Just trying to make a living.
Evet, ama ben onun benimle seks yapmak istememesini sağlamaya çalışıyorum.
Yeah, but I'm trying to get her not to want to have sex with me.
Değişim ihtimalini görmesini sağlamaya çalışıyorum.
I try to get him to see the possibility of change.
Aksine, ayakta kalmasını sağlamaya çalışıyorum.
On the contrary, I'm trying to make sure it survives.
Ben kendini öldürmemeni sağlamaya çalışıyorum.
Trying to make sure you don't kill yourself.
Results: 69, Time: 0.0414

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English