Examples of using Sadece şans in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sadece şans.
It's only luck.Sadece şans, hepsi bu.
It's just luck, that's all.Bu sadece şans eseri olamaz.
It isn'tjust chance.Sadece şans mıydı sence?
Do you think that was just luck?Sadece şans.
Just got lucky.Rulet sadece şans hakkında değil.
The roulette is not only about luck.Sadece şans.
It's just a chance.Bu sadece şans ve bunu biliyorsun.
That's just luck, and you know it.Sadece şans mıydı?
It was just chance?Değil mi? Sadece şans, gerçekten.
It's like… I mean, it's just chance, really.Sadece şans, bu kadar basit.
It's just luck, plain and simple.Sadece şans, bu kadar basit.
HE CHUCKLES- It was just luck.Sadece şans, bu kadar basit.
It was just luck.Bu sadece şans ve haksız galibiyet!
This is all just luck and cheap shots!Sadece şans.
It's just a fluke.Sadece şans.
It's all luck.Sadece şans. Ama hayır.
It's just luck. But no.Buna rağmen insanlar genelde sadece şans eseri hayatta kalırdı.
Yet often you would survive by mere chance.Aslında sadece şans.
It's all luck.Ve sen… Sen sadece şans yüzünden buradasın, değil mi?
You're just lucky to be here, aren't you? And you?
