Examples of using Sakinleştiriciye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sadece sakinleşin ve birisi yaralanmadan silahınızı indirin.
Çok sakinsin. Kenarda oturup ayağınla suyu sıçratıyorsun.
Bırak onu! Sakin ol ve dinle yoksa başın derde girecek!
Bu sefer lütfen sakin olabilir miyiz?
Sakinleş! Seni yanlış bir şekilde pohpohlamaya falan çalışmıyorum.
Sakinleş! Seni yanlış bir şekilde pohpohlamaya falan çalışmıyorum.
Sakin ve net konuş. Düşündüm ki eğer sen de istersen, biz.
Sakin! Sakin! O trende!
Sakin.- Will! Sakin! Will?- Bekleyin.
Çok sakinsin. Çok, çok zensin.
Prosedür sırasında niye sakin olamıyorum… bir türlü anlayamıyorum.
Yolculuk için sakinleştirici almak istemediler.
Geri zekâli gibi davranma sakin, kizi yataga at gitsin.
Sakinleş Gilbert Kardeş, ölmeyeceğiz, yalnızca uçuyoruz.
Sakinleş artık.- Seni çözmeye çalışıyor.
Sakinleş.- Yemek soğudu, ısıtmam gerek.
Çok sakinsin. Çok, çok zensin.
Sakinleş, Sonny, sakin.
Hadi. Sakin ol.