Examples of using Saldıracaktır in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çünkü bir kurt korktuğunu anlarsa sana saldıracaktır.
Patel zayıflık sezerse, saldıracaktır.
Onları indirecek olursak Romulanlar saldıracaktır.
Adam Samuray. Tüm gücüyle hattımızın merkezine saldıracaktır.
Öyle olsun Fakat unutmaki senin düşmanların… senin en değer verdiğin insanlara saldıracaktır.
Düşmanlarımız Altın Aslanın ölümünden haberdar olmuşlardır ve inanıyorum ki Batı Kapısının koruyucusu olan Kurt Klanı, zayıf düştüğümüzü sanıp saldıracaktır.
Bethe bir aylak olarak saldıracaktır), Tyreesee,
sınırın ötesinde askeri ilerleyebilir. Ama zayıf anında tekrar saldıracaktır.
Genleri izole eder, dizini değiştirir, onu bir ülkeye uyguladığında diğer herkesi hayatta bırakarak sadece o etnik yapıya saldıracaktır.
Beni sal, ve onların hepsinin kökünü kazıyayım.
Ve ona saldıranın Brendan Rowe olmadığını söyledi, kardeşleriymiş.
Size saldıranın o olduğunu nereden biliyorsunuz?
Sal dizi için, umudun gerçek ölçüsüydü.
O zaman sal hazır olduğunda, seni kaptan seçeceğiz.
Sizce sal ne zaman tersaneyi terketmeye hazır olacak?
Yani Morgan bana size saldıranın ne olduğunu bilmediğini mi söylüyorsun?
Fakat Vulkanlıların söylemediği şey bize saldıranın ne olduğunu tam olarak bildikleri!
Sal iskeleden bir çeyrek mil uzakta konumlandırıldı.
Köpekleri Kim Saldı?'' şarkısı ne zaman çıkmıştı?
Köpeği sal dışarı.