Examples of using Same in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gidip Same bakmak istiyorum.
Same katılıyorum.
Same bir bakmak istediğini söyledi, baktı ve sonra gitti.
Brunson, Same silah çekti.
Same istihbarat sızdırdın, dikkatli ol.
Şüpheli Same bu bölgede saldırmış ve sonra onu buraya sürüklemiş.
Dean, Same göz kulak ol, tamam mı?
Same iyi bakmaya devam et, tamam mı?
Same iyi bakacaklardır.
Same hediye almış.
Same yaklaştığım zaman, mükemmel olması lazım.
Same karşı hissettiklerimi biliyordu. Burada ne işin var?
Same göz kulak ol.
Same ne olmuş?
Evet, Neal Same ilk ulaştığında Sam başkentteydi.
Same geldi.
Dean Same baktığın için teşekkürler.
Same olanları.
Bu gece Same gideceğini unutma. Fazla yeme.
Same dönüşmek bir şey yaptı.