Examples of using Sandalyeyle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Elektrikli sandalyeyle karşı karşıya geldiğinde, yapman gerekeni yaparsın.
Sandalyeyle harikaydın Oz. Aferin Cyn.
Beni tekerlekli sandalyeyle getirirken bir yere takmış olmalısın.
Bana sandalyeyle vuran hiçbir çocuk iyi olamaz!
Sandalyeyle hakeme vuracağım.
Kafama sandalyeyle vurdun Whit!
Neyden kurtaracak bizi… sandalyeyle gelen ölümden mi?
Sandalyeyle başlamak ister misin?
Beni tekerlekli sandalyeyle getirirken bir yere takmış olmalısın.
Zebe sandalyeyle vurmuştu.
Sandalyeyle yapacağım. Ah, Tanrım… Ah, Tanrım.
Vakit kaybediyoruz. Sandalyeyle beni oraya çek.
Sandalyeyle beni oraya çek. Vakit kaybediyoruz.
Sandalyeyle beni oraya çek.
Sandalyeyle gidecek vaktimiz yok.
Önceki arkadaş sandalyeyle idare ediyordu.
Son arkadaş sandalyeyle idare ediyordu.
Sandalyeyle camı kırmış.
Ha, şu sandalyeyle adamları kaldırıp aşşağı yukarı olayını yapcaz mı?
Ama bu seferki, sandalyeyle nasıl iş çıkaracağını çok iyi biliyor.