Examples of using Sanki biri in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sanki biri onu soyar ya.
Ve ona… Sanki biri, Draganın örgütünün potansiyelini gördü.
Sanki biri elektrikli süpürge ile tozları çekiverdi.
Sanki biri yürüyordu.- Bir hışırtı sesi.
Bilirsin, sanki biri daha önce bunları yaşayıp gitmiş gibi.
Ve daha sonra pirinci sanki biri seninle evlenmek istemiş gibisinden kullanabilirsin.
Sanki biri bir sürü kedi eziyor gibi.
Ama ceketi koltuk altlarından… sanki biri ona destek oluyormuşçasına kaldırılmış bir vaziyetteydi.
Sanki biri oraya şarap dökmüş gibi
Sanki biri kasabanın önüne dev bir peynir tabağı koymuş gibiydi.
Bir hışırtı sesi. Sanki biri yürüyordu.
Sanki biri sırtıma kızgın tava yapıştırıyordu, aşırı yanmıştı.
Sanki biri anahtarı çeviriyor ve dizimi kitliyor.
Sanki biri bunlarin içinde ölmüs gibi.
Sanki biri onu tutyordu.
Bir hışırtı sesi. Sanki biri yürüyordu.
Sanki biri mideme yumruk atmıştı.
Yanıyor! Sanki biri şey yakmış.
Sanki biri sistemi test ediyor.
Sanki biri bunların içinde ölmüş gibi.