Examples of using Sen in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sen otursan daha iyi edersin, Oturabilirsin.
Bu yüzden sen bir şeyleri… farklı yapabileciğini mi söylüyorsun?
Sen ne yaptığını… James Payton.- Kes lan!
Sen zor durumlar yaratmak konusunda çok yeteneklisin.
Sen gitmiyorsun, o sana geliyor.
Sen Shayla ile tanışmamın tek sebebisin.
Ama sen küçüktün.
Sen ve kuyruklu yıldızların osuruktan yapıldığını. Ne?
Sen özelsin ve burada harika şeyler yapacaksın.
Sen bana dilectissimo.
Sen buradaydın ve telefonda onu duydun.
Sen Hangi Orville.
Peki sen neden bir tane anlatmıyorsun?
Sen Nasılsın Sunder?
Ve sen, Musa.
Evet. Sen kim olduğumu bilmiyorsun.
Sen bir ormandaydın.
Sen Japonyanın Justin- Evet.
Saçmalık! Onları sen oraya koydun o zaman, değil mi?
Pekala sen bana neden bir tane anlatmıyorsun?