Examples of using Sen bulacaksın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Geri kalanı sen bulacaksın.
Ne dersin ben kaybolacağım… ve sen bulacaksın?
Ama kasa hırsızını sen bulacaksın.
Nerde o?- Sen bulacaksın.
Yerine geçecek kişiyi sen bulacaksın.
Nerde o?- Sen bulacaksın.
Hastalığımı söylemeyeceğim, sen bulacaksın.
Kimle?- Ben biliyorum, sen bulacaksın.
Onu da sen bulacaksın.
Inder, kocasını sen bulacaksın.
Kıyafetin nerede? Cevabı ya sen bulacaksın ya da ben bulacağım?
Otele. Eğer oraya gidemezsem, parayı oradan çıkartmanın bir yolunu sen bulacaksın.
Otele. Eğer oraya gidemezsem, parayı oradan çıkartmanın bir yolunu sen bulacaksın.
Kulağım, sen bulacaksın anne sayın seyirciler,
Küçük kız kardeş… çünkü şimdiye dek tanıdığın en büyük lanet olası yalancıyım. sen bulacaksın.
Bunun için bir erkeğe ihtiyacın var ve bence, sende bulacaksın.
Bunun için bir erkeğe ihtiyacın var ve bence, sende bulacaksın.
Anne, sende bulacaksın.
Daha gençsin, sen de seninkini bulacaksın.
Tekrar biraz zorlarsan, seninkini bulacaksın.