Examples of using Seni arayıp in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hey, neden evsizler barınağından bir eleman seni arayıp duruyor?
John serbest bırakıldıktan sonra seni arayıp sormamış.
Kuş isimli biri seni arayıp durdu.
Yaklaşık beş bira içtikten sonra, seni arayıp evine gelmek isteyeceğim.
Seo-jin sana mesaj atıp seni arayıp durdu.
Ne dediğini sana da söylerim. Sabah seni arayıp.
Daha fazla arıza yok, seni arayıp almanı istemek yok.
Talimatları veririm. Buraya yaklaşınca, seni arayıp.
Seni arayıp durdum.
Seni arayıp burada bizimle buluşmanı istemeden önce de biliyorduk.
Seni arayıp duran kişi o mu, Joe?
Ama biri seni arayıp duruyordu.
Seni arayıp duruyordum.
Ne yani, seni arayıp uyandırayım mı?
Seni arayıp haber verebileceğim bir şey değildi.
Ya ben seni arayıp yardımını ve desteğini isteseydim?
Seni arayıp her şeyi anlatmak istedim.
Seni arayıp, yeri ve zamanı söyleyeceğim.
Seni arayıp durduk.
Seni arayıp söylemek istedim.