SENI BIRAKIP in English translation

leave you
bırakmak
gitmek
seni terk
seni bırakmak
senden ayrılmak
terk etti
ayrılmam
bırakıyorum
sana bırakıyorum
sizi , kaybettiğiniz sevdiklerinizin aziz hatırasıyla başbaşa bırakması için
left you
bırakmak
gitmek
seni terk
seni bırakmak
senden ayrılmak
terk etti
ayrılmam
bırakıyorum
sana bırakıyorum
sizi , kaybettiğiniz sevdiklerinizin aziz hatırasıyla başbaşa bırakması için
she would dump you and
i drop you
seni bırakmamı
seni bırakıp
to invoke besides you

Examples of using Seni bırakıp in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Seni bırakıp köye dönerdim.
I would leave you and return to the village.
Peki neden seni bırakıp Pekine gittim?
Then why did I leave you and go to Beijing for?
Seni bırakıp gidiyorum aşkım.
I'm a-goin' away To leave you, love.
Seni bırakıp gidiyorum aşkım.
To leave you, love♪.
Tıpkı yarın seni bırakıp gideceğim gibi.
Just like I will leave you and go tomorrow.
Sanki seni bırakıp giden.
And-and hurt you and.
Seni bırakıp gittiğim için bana kızma ne olur.
I hope you're not sore at me for dropping you.
Tıpkı annen gibi seni bırakıp gidecek. Gidecek.
She's gonna leave you just like your mother. She's gonna go.
Tıpkı annen gibi seni bırakıp gidecek. Gidecek.
She's gonna go. She's gonna leave you just like your mother.
Seni bırakıp.
Sanırım bu sabah seni bırakıp gidince tuhaf oldun.
Because this morning I left you hanging.
Seni bırakıp gidecekler!
They're gonna leave you!
Seni bırakıp gidiyordum. Çok özür dilerim.
I walked away from you, and I'm so sorry.
Seni bırakıp gidecektim, Ve sanırım bunu biliyordun.
I was going to leave you, and I suspect you knew that.
Scott, seni bırakıp.
Scott, I can't.
asla seni bırakıp gidemem.
there's no way I'm leaving you.
Burada kalmak istiyorsan seni bırakıp gideceğim.
If you want to stay here, I will leave you here.
İşte bu yüzden o pislik seni bırakıp, kaçtı.
That's why that retard left you and ran away.
Kes şunu yoksa seni bırakıp gideceğiz.
Stop it or we will leave you here.
O işe yaramaz çocuk seni bırakıp geri gelmiş.
That useless boy left you and came back.
Results: 79, Time: 0.0377

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English