Examples of using Seni baştan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Etmezsen Norfolkun yolları taştan çıkarır seni baştan.
Onun gözyaşları senin günahlarını yıkasın ve seni baştan yaratsın.
Sana göre buraya gelmeni istememin sebebi seni baştan çıkarabilmek.
Jeremy, buraya kocamı kıskandırmaya geldim, seni baştan çıkarmaya değil.
Aptalsın sen, kesin seni baştan çıkaranlar onlardı.
Dansa git diye seni baştan yaratamam ve gözlüklerini atınca şunu demem:'' Dur, Kyle?
Satsui no Hadonun kanser gibi içini kapladığını sınırsız güç için seni baştan çıkarıp, insanlıktan uzaklaştırdığını biliyorum.
O, seni baştan çıkartmak için bu kadar uçuk şeyler yapıyor ama senin yanıtın,'' Tanrım, bu resmi gerçekten sevdim.
Hey, hey, tatlım, hey, Sana bir 50 dolar daha verdiğimi düşünürsek, seni baştan aşağı yeniden vaptiz etmiş oluyorum.
orada bütün yüzleri göreceksin, ve seni baştan çıkaracaklar.
Seni baştan çıkarıyor.
Seni baştan çıkarırım.
Seni baştan çıkarıyor.
Seni baştan beri sevmiştim.
Seni baştan aşağı sabunlayacağım.
Seni baştan aşağıya giydirdim.
Seni baştan çıkaracağımı mı düşünüyordun.
Ondan seni baştan çıkarmasını istedim.
Başlangıçta amacım seni baştan çıkarmaktı.
Ondan seni baştan çıkarmasını istedim.