SERGILIYOR in English translation

displays
görüntü
sergi
görünüm
teşhir
gösterisi
göster
ekran
görüntüleme
vitrin
sergilemek
shows
gösteri
şov
göstermek
program
diziyi
dizi
ortaya
exhibits
sergi
kanıt
delil
örnek
sergiliyor
is putting
koymak
konmaması
verilmesini
olmak işe
almis olmak
çıkarılıp
konuruz
displaying
görüntü
sergi
görünüm
teşhir
gösterisi
göster
ekran
görüntüleme
vitrin
sergilemek
show
gösteri
şov
göstermek
program
diziyi
dizi
ortaya
showing
gösteri
şov
göstermek
program
diziyi
dizi
ortaya
exhibiting
sergi
kanıt
delil
örnek
sergiliyor
display
görüntü
sergi
görünüm
teşhir
gösterisi
göster
ekran
görüntüleme
vitrin
sergilemek
exhibit
sergi
kanıt
delil
örnek
sergiliyor

Examples of using Sergiliyor in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Böylece usta, kur yapma pratiği fırsatını ele geçirerek onun üstünde sergiliyor.
So the master grabs the opportunity to practise his courtship display on him.
Ama güzel taktik. Popoyu sergiliyor ve benimle konuşmanı sağlıyor.
But nice move… showing all your junk in the trunk and getting me to talk to you.
Selamlamalara cevap vermiyor ve düşmanca tavırlar sergiliyor.
It is non-responsive to hails and exhibiting hostile behavior.
Bu noktalar insanların vasıflarını sergiliyor.
The dots exhibit human qualities.
R75 oldukça ilginç bir savunma mekanizması da sergiliyor.
Now, R75 also displays a rather interesting defense mechanism, which we're still in process of studying.
Biliyoruz ki, uzaylılar farklı bir enerji modeli sergiliyor.
As we know, the aliens display a distinct energy pattern.
Bu civarda bir yerde paranormal güçler sergiliyor.
Exhibiting paranormal powers somewhere in the vicinity.
İki kurban da düşük kemik kütlesi ve basık kemik şekli sergiliyor.
Both victims exhibit low bone mass and suppressed bone formation.
Kerry McWilliams atış testini geçtiği hedefini gururla sergiliyor.
He used to pass his shooting test.- Cary McWilliams proudly displays the target.
Bay Fabianın yöntemleri belli bir deha sergiliyor.
Mr. Fabian's methods display a certain genius.
Oku. Kişilik Özeti: Bay Stark saplantıIı davranışlar sergiliyor.
Personality overview: Mr Stark displays compulsive behavior. Read it.
Cuervos güzel bir uyum sergiliyor. Top ilerliyor.
We see the ball moving. The Cuervos display a nice harmony.
Anne klasik… çocuk tacizi işaretlerini sergiliyor.
The mother displays all the classic signs of child abuse.
Kerry McWilliams atış testini geçtiği hedefini gururla sergiliyor.
Cary McWilliams proudly displays the target he used to pass his shooting test.
Bu yüzden başbakan seni yandaşı gibi göstererek bir oyun sergiliyor.
That is why the president is putting on a show using you in his supporting cast!
Adamlar bir şov sergiliyor.
Those guys are putting on a show.
Alışılmadık bir güç ve düşmanlık sergiliyor bu yüzden surekli kontrol altında tutulmalı.
He displays unusual strength and burst of hostility requiering that he be constantly restrained.
Koleksiyoncu davranış sergiliyor ve el yazısında güçlük çekiyor.
He displays both collecting behavior and unique dysgraphia traits in his handwriting.
Cesetleri bugün sergiliyor efendim? Olacağını biliyor musun?
Do you know if they will be displaying the bodies today, sir?
Bu noktalar insanların vasıflarını sergiliyor. Bir nevi kendi vucütları var
The dots exhibit human qualities. They kind of have their own physics,
Results: 132, Time: 0.0305

Sergiliyor in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English