Examples of using Sergiliyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Böylece usta, kur yapma pratiği fırsatını ele geçirerek onun üstünde sergiliyor.
Ama güzel taktik. Popoyu sergiliyor ve benimle konuşmanı sağlıyor.
Selamlamalara cevap vermiyor ve düşmanca tavırlar sergiliyor.
Bu noktalar insanların vasıflarını sergiliyor.
R75 oldukça ilginç bir savunma mekanizması da sergiliyor.
Biliyoruz ki, uzaylılar farklı bir enerji modeli sergiliyor.
Bu civarda bir yerde paranormal güçler sergiliyor.
İki kurban da düşük kemik kütlesi ve basık kemik şekli sergiliyor.
Kerry McWilliams atış testini geçtiği hedefini gururla sergiliyor.
Bay Fabianın yöntemleri belli bir deha sergiliyor.
Oku. Kişilik Özeti: Bay Stark saplantıIı davranışlar sergiliyor.
Cuervos güzel bir uyum sergiliyor. Top ilerliyor.
Anne klasik… çocuk tacizi işaretlerini sergiliyor.
Kerry McWilliams atış testini geçtiği hedefini gururla sergiliyor.
Bu yüzden başbakan seni yandaşı gibi göstererek bir oyun sergiliyor.
Adamlar bir şov sergiliyor.
Alışılmadık bir güç ve düşmanlık sergiliyor bu yüzden surekli kontrol altında tutulmalı.
Koleksiyoncu davranış sergiliyor ve el yazısında güçlük çekiyor.
Cesetleri bugün sergiliyor efendim? Olacağını biliyor musun?
Bu noktalar insanların vasıflarını sergiliyor. Bir nevi kendi vucütları var