DISPLAYING in Turkish translation

• sergiliyor
• göstermek
• görüntülemek
• sergileyen
• teşhir
• görüntülenmesine
• sergilediğinde
• göstermeye
• sergilediği
• sergiledi
• göstermeden
• görüntüleme

Examples of using Displaying in English and their translations into Turkish

Hide the main window while displaying the progress window.
İşlem penceresini gösterirken ana pencereyi gizle.

You are against displaying it.
Onların sergilenmesine karşısınız.

Displaying results one through 10 of… 900,517.
Gösterilen sonuçlar 1-10 Toplam 900517 bulundu.

An example of a compound displaying thermotropic LC behavior is para-azoxyanisole.
Thermotropic LK davranışı gösteren bir bileşik örneği para-azoxyanisole dir.

Use to select the font for displaying text on the back of the card.
Kartın arkasında gösterilecek metin için yazıtipi seçmek için kullan.

Post-traumatic stress. she's been displaying signs of Ever since the accident.
Kaza olduğundan beri… travma sonrası stres belirtileri gösteriyor.

the male will resume displaying.
Ardından, erkek gösterişe devam eder.

Of displaying some blue flowers. And then they had the brilliant idea.
Parlak bir fikir geldi. Sonra akıllarına mavi çiçek sergilemek gibi.

Oh, displaying some leadership.
Ooo, bir liderlik göstergesi.

Specify which font to use for displaying pronunciations using phonetic symbols.
Fonetik simgeler kullanılarak telaffuzların gösterileceği yazıtipini belirleyin.

The FM Radio includes RBDS support for displaying song and station metadata,
FM Radyo, şarkı ve istasyon meta verilerini görüntülemek için RDS( Radyo Veri Sistemi)

Anyone displaying the symbols or emblems of illegal organisations or producing propaganda on
Yasadışı örgütlerin simge veya amblemlerini sergileyen veya bunlar adına propaganda yapan herkes iki

jailbreaking patched the SpringBoard for displaying third-party applications.
SpringBoardı üçüncü taraf uygulamaları görüntülemek için yamalıyordu.

If this turns out to be an encounter with some outlaw traffic, we could jeopardize the whole cause of peace by displaying fighters when we are so close to our rendezvous.
Eğer bu bir yasadışı çarpışmaya dönüşürse barışı tehlikeye sokabiliriz randevumuza çok yakınken, savaşçılar teşhir ederek.

To choose which individuals they would like killed. Stores and restaurants displaying live fish allow customers intent on freshness.
Tazeliği gösterirler. müşterilerin hangisinin öldürülmesini istediklerini seçmelerini sağlayarak Canlı balık sergileyen mağazalar ve restoranlar.

Built in 1978-1982, this monumental building was originally erected as a Kiev affiliate of the All-Union Lenin Museum, displaying materials documenting Lenin's life.
Yılları arasında inşa edilen bu anıtsal yapı, aslında Leninin hayatını belgeleyen materyalleri sergileyen All-Union Lenin Müzesinin bir Kiev üyesi olarak kuruldu.

So that a person displaying the strangest behavior for a considerable period of time would be quite unaware of this when he or she regained normality.
Bir kişi uzunca bir süre tuhaf davranışlar sergilediğinde, yeniden normale döndüğü zaman bunun farkında olmayabilir.

Displaying the strangest behavior would be quite unaware of this when he or she regained normality. So that a person for a considerable period of time.
Bir kişi uzunca bir süre tuhaf davranışlar… sergilediğinde, yeniden normale döndüğü zaman… bunun farkında olmayabilir.

thus sometimes preventing displaying the real URLs of hyperlinks.
URL lerin görüntülenmesine engel olur.

A widget for entering and displaying text.
Metin girmek ve göstermek için bir parçacık.