SES ÇIKARIYOR in English translation

• noise
• noisy
• makes it sound
• it sounds baleful

Examples of using Ses çıkarıyor in Turkish and their translations into English

Sadece ses çıkarıyor, su yok.
It makes sounds, but no water.

Bazen ses çıkarıyor.
It's gonna make noise sometimes.

Doktor çok ses çıkarıyor ve gösterişli girişlere bayılıyor.
The Doctor makes a lot of noise, and he loves to make an entrance.

O ses çıkarıyor.
She makes noise.

Kıçın ses çıkarıyor.
Your thighs make noise.

Ve ses çıkarıyor olması da ümit verici.
And it's encouraging that he's making sound.

Motoru ses çıkarıyor.
The motor's making a noise.

Ses çıkarıyor. Bu nedir?
This makes noise. It's beautiful?

Şu… ses çıkarıyor.- Neyi?
What?>> the--it's making noise.

Şu… ses çıkarıyor.- Neyi?
What?… It's making noise! Do you hear that?

Robin ses çıkarıyor.
Robin makes a noise.

Ses çıkarıyor. Tüm sistemler çalışıyor.
Making a noise. All systems operational.

Ses çıkarıyor. Oradalar işte!
There they are!- It makes a noise.

Bu uçan nesne ses çıkarıyor muydu?
Flying object make a sound? Did this particular?

Bu uçan cisim ses çıkarıyor muydu?
Flying object make a sound? Did this particular?

Ayrıca ses çıkarıyor.
Also, it's making a noise.

Hey bak. Ses çıkarıyor.
Hey, look, it's making noise.

Vurduğunda'' gong'' diye ses çıkarıyor.
It makes a loud gooong when you hit it..

Şu… ses çıkarıyor.
The… it's making noise.

Kamyonet yine ses çıkarıyor.
The truck's making that noise again.