Examples of using Sessizlik içinde in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Biz bir aşağı dönmüştü kadar hızlı ve bazı birkaç dakika sessizlik içinde yürüdü Edgeware Yol doğru yol sessiz sokaklarında.
O bölüme. okumayı tartışmanın zamanı geldi. ve sessizlik içinde okuyun ben işaret edene kadar.
Eşitlikleri için savaşan tüm sefiller ve ezilenler… Bu başka bir öğreti anınsa sessizlik içinde kan kaybetmeyi yeğlerim.
çok ateşliydi. Ardından bir saat sessizlik içinde uzandık.
aynı soylu bir İngiliz hanımefendisi gibi sessizlik içinde yaşamayı düşünüyorum.
onu geri kalanı sessizlik içinde bekledi.
Rolü sessizce içinde hissetmek istiyor.
Acıyı sessizce içinde tutan tek çocuk oydu.
Ve sessizliğin içinde bir yüz belirir
Ve sessizliğin içinde bir yüz belirir… ve hiçbir şey söylemeden o kişiyle konuşursun ve… Hay Allah.
Ve sessizliğin içinde bir yüz belirir… ve hiçbir şey söylemeden o kişiyle konuşursun ve… Hay Allah,
Sessizlik içinde.
Sessizlik içinde yediler.
Sessizlik içinde avlanıyorlar.
Tam sessizlik içinde oturduk.
Ve sessizlik içinde bekleyecek.
Sessizlik içinde protesto edeceğim.
Çekimler sessizlik içinde yapılmıştır.
Soruşturma sessizlik içinde yürütülecek.
Sessizlik içinde.- Evet.