Examples of using Sevişmenin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hep beraber sevişmenin ne kadar iyi olduğunu unutmuşum.
Gözlerimi kapatıp Dâhi ile sevişmenin iyi hissettirdiğini hayal ettim.
İlk randevuda sevişmenin yanlış bir tarafı yok. Güzel.
İlk randevuda sevişmenin yanlış bir tarafı yok. Güzel.
Sevişmenin yeri mi?
Sadece sevişmenin çok kötü olmasından emin olmam gerekti ki, benimle tekrar yatmak istemesin.
Ya da sevişmenin sonlarına doğru. Oyun oynarken.
Ben de sevişmenin ortasında benden birden uzaklaşan erkeklere alışık değilim.
Seninle sevişmenin nesinden hoşlanıyorum biliyor musun?
Bu durumda Ağaç Dikme Günü de sevişmenin Wimbledonu mu oluyor?
Lakin önce bir kurtadamla sevişmenin tadına varacaksın.
Elemanlardan bazıları senin Shelly ile sevişmenin güzel olabileceğini düşündüler.
I1} Bütün süper kahramanlarla alfabetik sırayla sevişmenin hayalini kurdum.
Sohbet edip, monopoly oynarız… Sevişmenin yerine!
Normal olarak durumunu sorarsın. Sevişmenin ortasında biri bıçaklanırsa.
Seksin anlamını yok etmiyor, sevişmenin anlamını yok ediyor.
Her zaman dediğimiz gibi, biraz sevişmenin kimseye zararı olmaz.
Hatırlasana Phil, benimle sevişmenin kayıp iki ruhun, ruhani birleşmesi gibi olduğunu söylemiştin.
Tehlikeli olduğunu duydum… ama sizinle sevişmenin… Öyle diyebilirsiniz Bay Wolcott… ve bu beni biraz rahatsız etti.
Muhtemelen sevişmenin ne olduğunu bilmiyorsun,