Examples of using Sin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sin sekli, Rlerin sert darbesi.
Sen'' Özel'' sin! McNamara vEndazzo… Trupo.
Eminim Bayan Sin bir sürü sırrı vardır.
Sin, onların çocuğunu öğrenmesi gerek.
Adaylar'' Sin Tu Corazón'', Roger González.
Ben Sin Ha Klanından, Yu Bao.
Sin Ha Klanından, Yu Bao olmalısın.
Sin Ha Klanından, Yu Bao musun?
Sin Çölünden ayrılıp Dofkada konakladılar.
Sin Ha Klanı bu şekilde nasıl aşağılanabilir?
Hayır, Sarah, bunu bilmeni istiyorum, Sin yaptığı.
Bu Sin.
Pantsuk, sen benim en iyi'' tsaa hainj'' sin.
Thea, bu Sin.
Şimdi nerede sin?
Toddun fırının dışında gördüğü araba Bobby Sin olması gerekiyordu.
Bir otopark görevlisi Bobby Sin siyah Chargerını görmüş.
Sahne yedi, iç mekân, Sin evi, öğleden sonra.
Lucas Bennett, benimle birlikte gelebilirmi sin?
Hanginiz Quirke? Sen Quirke sin, değil mi?