Examples of using Sistemik in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
bazı önemli açılardan endojen insan insülininden farklıdır; Örneğin, son yıllarda kendi başına sistemik etkilere sahip olduğu gösterilen C-peptidin bu preparatlarda bulunmamasıdır.
Bağışıklığı baskılanmış hastalarda( AIDS, kanser kemoterapisi, organ veya kemik iliği transferi durumlarında) sistemik mantarsal( fungal)
plasental transferin ve sistemik emilimin hızı
metabolik bozukluğu elemek için kalsiyum ve temel elektrolit; kronik rahatsızlıkları ya da sistemik rahatsızlıkları elemek için alyuvar çökelme hızını içeren tam kan sayımı testleri gerçekleştirilir.
Yaygın yan etki reaksiyonları( ilaçla tedavi edilenlerin ≥% 1), kusma, diyare, klo kaybı, abdominal ağrı, baş ağrısı, baş dönmesi ve ağızda metalik tat gibi semptomları da içeren sistemik metronidazol tedavisi ile ilişkilidir.
Mark Twain ırkçılıktan nefret ederdi ve Huckleberry Finnin gözlerinden dikkat çekmeye çalıştığı şey… köleliğin korkunç bir günah oluşu ve yetiştiği çevrede hayatına nüfuz eden sistemik ırkçılıktı.
Huckleberry Finnin gözlerinden dikkat çekmeye çalıştığı şey… köleliğin korkunç bir günah oluşu ve yetiştiği çevrede hayatına nüfuz eden sistemik ırkçılıktı.
ölümle sonuşlanan sistemik bir enflamasyon tepkisi) neden olur.
İster ani değişiklikler olarak ister uzun sürede olsun, bu gibi sistemik riskler, yalnızca belirli öğeler üzerindeki etkiler yapmak yerine,
doğrultusunda ekonomik rekabet gücünün artırılmasına yardımcı olacak( sözgelimi sistemik riskler ve zayıflıklarla ilgili)
Gebelik ve emzirme Etkin doğum kontrol önlemleri almayan çocuk sahibi olma potansiyeli olan kadınlar Pankreatitin geçmişi olanlar Kontrolsüz hiperkolesterolemi Kontrolsüz hipertrigliseridemi Hipervitaminoz A Tiroid hastalığı Karaciğer yetmezliği Devam eden sistemik enfeksiyon Genel olarak en sık görülen yan etkiler,
Gordonun da dediği gibi, sistemikleşir.
Sistemiki aradığınız için teşekkür ederiz.
Ben Sistemike yardım etmek için, buradayım, sizi FBIdan korumak için.
Eğer Sistemiki alt etmek istiyorsan, başka yollar da var.
Sistemikten hiç ayrılmamışsın.
Tanıştığımız ilk günden beri Sistemikin senin için cevap olduğunu biliyordum.
Berlin hapse girmekten korkuyor, Sistemikin bütün vergi durumunu vermeyi kabul etti.
Ben hiçbir zaman Sistemikten ayrılmak istemedim.
Kişiyi ellerinde tutmak için Sistemikin neler yapabileceğini bilmiyorsun.