SIVILCELER in English translation

pimples
sivilce
zits
sivilceler
acne
akne
sivilceler
bir sivilce
boils
çıban
kaynat
haşla
kaynar
sivilcenin

Examples of using Sivilceler in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sivilceler yüzünden miydi?
Was it because of the acne?
Sivilceler çıkacak. Kadınlığa hoş geldin.
Your skin's gonna break out. Welcome to womanhood.
Yüz maskesi, sivilceler için.
A face mask. For spots.
Sivilceler'','' pantolon askıları'''' ışınla beni, Scotty'' ler işe yaramaz.
Pimples, Braces, and Beam Me Up Scotty are not getting any.
Çirkin ördek'' demek çünkü sivilceler ve diş telleriyle büyüdüm, ve beni hâlâ böyle görüyorlar.
It means"ugly duckling" because I grew up with braces and pimples, and they still see me that way.
doğum kontrolü ve sivilceler.
contraception and zits.
Popüler olanlar, yaşıtlarının baskısı ve sivilceler… 10 dolar haftalık harçlıkla idare etmek her çocuğun harcı değil.
What with the populars, the peer pressure, and the pimples, it's just too much for some kids to handle on a$ 10-a-week allowance.
Yan etkiler falan da var çünkü hamileliğin bu zamanlarında… sivilceler, diş eti kanamaları,
At this point in the pregnancy, acne and Because I know that bleeding gums,
Kesinlikle yarın sabah 10:00a kadar sivilceler hakkında büyük sivilceler, kör sivilceler,
I'm absolutely not gonna think about boils, large boils, blind boils
Veya saçları dökülüp de kafasındaki sivilceler ortaya çıkmadan önce kişi kendini seksi bulursa başkalarının da onu öyle bulacağını öğrenir.
Or he could learn, before he loses his hair to reveal his head pimples that if you think you're hot, other people will too.
ama bunu yapamazdık. Sivilceler, bilirsin?
we couldn't do that. the acne, you know?
Popüler olanlar, yaşıtlarının baskısı ve sivilceler… 10 dolar haftalık harçlıkla idare etmek her çocuğun harcı değil.
And the pimples, what with the populars, the peer pressure, it's just too much for some kids to handle.
akciğerde hasar siiller, sivilceler, halsizleşme, dışkı renginde koyulaşma.
liver damage boils, shingles, sudden fainting and temporary darkening of the stool.
Evet!- Bilirsiniz işte… sivilceler kayboldu ve yerine oynamak için bunlar geldi.
Yeah!- You know… the pimples went away, and, uh, these came to play.
kaşınmak, sivilceler, kötü kokan nefes.
having an itch, a pimple, bad breath.
Ama inşaat işçisinin sivilceleri olduğunu da hatırlamıyorum.
But I also don't remember the Construction Worker having pimples.
Sivilceden dolayı değildi.
It's not the pimples.
Bu yaşında sivilcelerle savaşmalı, kötü cadılarla değil.
He should be battling acne at his age, not evil witches.
Sivilceden nefret eder.
He hates pimples.
Aman, ne kadar büyük sivilceleri var Nasıl oluyor bu iş?
My, what big zits he has. How does this happen?
Results: 65, Time: 0.0281

Sivilceler in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English