Examples of using Sizle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu iğrenç barda sizle beraber sarhoş olmam lazım.
Evde sizle ilgilenecek başka kimse var mı?
Sizle alakası yok, tamam mı?
Belki de bayanın sizle pek niyeti yoktur.
Sadece sizle oyun oynuyordum.
Sizle takiliyor öyle mi?
Demek istediğim, sizle Aarohi arasında olanlar hakkında.
Sizle tanıştıktan sonra Natalieyi görmeye gittim.
Sizle kadeh tokuşturalım.
Hopeun sizle yapmayı sevdiği şey bunlar.
Ama Speed ne sizle ne de diğer sponsorlarla çalışacak.
Sizle gelmeyip birkaç evrak işi yapmam lazım.
Sizle bende.
Bu sizle benim aramda değil.
Artık sizle kalmıyorum.
Sizle ilgili suç delillerini alınca harekete geçtik.
Sizle çok gurur duyuyorum.
Sonra da sizle ya da sizsiz eve dönüyorum.
Sizle olmak için eve döndüm.
Sizle ilgisi yok, Profesör Cho.