Examples of using Son çare in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hayır. Son çare olarak bir ampulüm var.
Bence fiziksel değişiklik son çare, ancak onların durumunda bu gerekli.
Son çare olarak, bütün imkânlarımızı kullanmalıyız.
Ayrıca bunun son çare olduğunu siz de biliyorsunuz.
Son çare olarak bir önlem bu.
Son çare olarak Saeki-dong İstasyonuna gittim. Bu yüzden.
Bu yalnızca son çare olmalı, ama… bazen gereklidir.
Böylelerine bile. Son çare bazen ilk verilecek yanıttadır.
Son çare bahsettiğim sanat kampı olurdu.
Bu son çare.
Savaş son çare olmalı.
Kristali yok etmek son çare Lois.
Demek istediğim herhangi bir tür için son çare.
Mühürü patlatmak son çare.
Bu ancak son çare.
Silahlı çatışma son çare.
Bu senin için son çare olmalı.
İçindeki gamayı dışa çıkarmak için bunu son çare silahı olarak yapmıştım.
Ben genelde ilaç yazmam son çare olmadıkça.
Yine de şiddet son çare olmalı.