Examples of using Soru soruyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İki ortak soru soruyor… dinleyici.
Herkes kıyafetlerle ilgili soru soruyor. Kıyafetler.
Çok fazla soru soruyor.- Evet.
Herkes soru soruyor ve bilgisayarları kontrol ediyor.
Ankush, polis kız arkadaşın hakkında bir sürü soru soruyor.
İnsanlar senin hakkında soru soruyor.
Hala önce ateş edip sonra mı soru soruyor?
Neden bana fıstık ezmesi hakkında soru soruyor?
Yarayı gören herkes hep onunla ilgili soru soruyor.
Geçen yılki cinayet hakkında soru soruyor.
Eğer gerçekten bir şey biliyor olsaydı soru soruyor olmazdı.
Loomis ve fakültedekiler sürekli soru soruyor.
Tom her zaman senin hakkında soru soruyor.
Katılımcılar birbirine samimiyeti arttırmak için yapılmış bir dizi soru soruyor.
Onlara birkaç soru soruyor.
Gözlerin çok soru soruyor.
Hala önce ateş edip sonra mı soru soruyor?
Hala önce ateş edip sonra mı soru soruyor?
Senin hakkında herkes soru soruyor.
Senin hakkında herkes soru soruyor.