Examples of using Sorular sorup in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Herkes sorular sorup duruyor.
Hayır önce sorular sorup sonra tahmin etmen gerekiyor.
Sorular sorup yalan söylemeyi.
Bu kız yine böyle sorular sorup kafamı karıştırdı.
Siz ve meslektaşlarınız etrafta sorular sorup duruyorsunuz.
Oğlan da onun hakkında sorular sorup duruyor.
Hükümet, cevabını veremeyeceğim sorular sorup duruyor.
Hükümet, cevabını veremeyeceğim sorular sorup duruyor.
Size bahsettiğim adam bu, sorular sorup duran.
Snowda kadının biri bana sorular sorup durdu.
Onlar konuştu… Bana sorular sorup durdular.
Bekleyebilir. Banka sorular sorup duruyor.
Bekleyebilir. Banka sorular sorup duruyor.
Salis, sürekli bana bir çeşit direnişle ilgili sorular sorup durdu.
Biliyorsun, yetimhane hakkında sorular sorup duruyor.
İnsanlar cevabını bilmediğim sorular sorup duruyor.
Ne oldu?- Bana sorular sorup duruyor.
Benim kalpazan hakkında sorular sorup duruyor.
Benim kalpazan hakkinda sorular sorup duruyor.
Miguel bizimle ilgili sorular sorup duruyormuş.