Examples of using Sula in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu çiçeklerin solmasına izin veremeyiz. Sula onları lütfen.
Bu çiçekler solup gitmesinler. Sula onları lütfen.
Sula! Neler oluyor?
Sula! Neler oluyor?
Canavarı sula. Hayır.
söylediğim zaman yolu sula.
Dinle… Madem evimdesin, bitkilerimi benim için sula olur mu?
Hala Alicia ve Maribel in büyüdüğü şehirdeymiş San Pedro Sula, Hondurasta.
bahçeyi sula, kapıyı kapat.
Agim Sula, Elton Milaki,
İnsanların bitkilerini sulamak zorunda kalacağımı sanmıyorum.
Onu sulamaya yardım edesin diye verdim.
Ağacı sulamaya gitsene.
Bitkileri sulamam gerekti.
Sulamak zorunda değilsin!
Mary minik sulama kutusuyla annesinin bahçeyi sulamasına yardım etti.
Çiçekleri sulamam lazım, bundan eminim.
Çiçekleri sulamak zorundayız.
Sulama: Her sulama arası toprak kurumaya yakın olmalıdır.