TÜM ÜLKELERIN in English translation

all countries
of all nations

Examples of using Tüm ülkelerin in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Biz sessiz kalmayacağımızı söylüyoruz… bir dünya için çalışacağız. Biz buradayız biz kontrol edilmeyeceğiz… tüm ülkelerin bağlı olduğu
And around the world for a deep democracy… in which all countries are connected. We are here
bir dünya için çalışacağız. Biz buradayız biz kontrol edilmeyeceğiz… tüm ülkelerin bağlı olduğu ve dünya çapında derin bir demokrasi için diyoruz ki.
around the world for a deep democracy… that says we will not be quiet… in which all countries are connected.
Biz sessiz kalmayacağımızı söylüyoruz… bir dünya için çalışacağız. Biz buradayız biz kontrol edilmeyeceğiz… tüm ülkelerin bağlı olduğu
And around the world for a deep democracy… we will work for a world We are here we will not be controlled… in which all countries are connected.
Forumda konuşan Hırvatistan Başbakanı İvo Sanader, ülkesinin bölgedeki tüm ülkelerin ABye katılımını teşvik ederek, Orta Avrupa Serbest Ticaret Anlaşması( CEFTA) ve Güneydoğu Avrupa İşbirliği Sürecinin( SEECP) desteklenmesinde aktif rol oynayacağını söyledi.
Addressing the forum, Croatian Prime Minister Ivo Sanader said his country would be active in promoting the Central Europe Free Trade Agreement(CEFTA) and the Southeast Europe Co-operation Process(SEECP), with an eye to fostering the EU accession of all the countries in the region.
Mikkelsen, tüm ülkelerin geçiş sürecinde olduğu ve Eski Yugoslavya örneğinde bu duruma bir de 1990lardaki çatışmalar ile bunun olumsuz etkilerinin eklendiği düşünülecek olursa,
Given the transitional nature of all the countries-- and in the case of the former Yugoslavia, the 1990s conflicts
çökertmiş olan yatırım bankası Goldman Sachs ve Yunanistan arasındaki hileli anlaşma gibi tüm ülkelerin borçlarını maskelemek için kullanılan karmaşık ve uydurma projelere kadar her şeyi alıp satıyorlar.
collateralized debt obligations for consumer debt to complex derivative schemes used to mask the debt of entire countries such as the collusion of investment bank Goldman Sachs and Greece which nearly collapsed the entire European economy.
desenli başlık sayfası olmakla beraber daha fazla sayıda sayfa evrenin yaratılışına dair görüşleri ile haritalarda gösterilen tüm ülkelerin tanımlamalarına ayrılmıştır.
pages of maps and illustrated title pages but a greater number of pages are devoted to his account of the creation of the universe and descriptions of all the countries portrayed.
Buraya baktığımda, Dünyada esasında sonsuzluk için hazırlandığını bildiğim ve… kendimizi bildik bileli Dünyadaki tüm ülkelerin dahil olduğu… uzun vadeli
That I know of that's built essentially for eternity, for as long as we can imagine, involving all the countries of the Yeah, when I look at this place,
hizmetler konusunda giderek daha fazla uzmanlaştıklarını ve dolayısıyla tüm ülkelerin sonunda daha müreffeh bir seviyeye geleceðini öne sürüyor.
have little to fear, since they specialise increasingly in higher value-added products and services; all countries, therefore, will be better off in the end.
sadece Vietnam Cumhuriyetinin değil Hindiçindeki tüm ülkelerin geleceğini nasıl umutla harmanlayacağımızı belirlemiş bulunuyoruz.
will all be the wave of the future, not only for the Republic of Vietnam, but for all of the countries in Indochina.
AB tarafından yayınlanan bir bildiride,'' ABnin Batı Balkanlara yönelik felsefesi hem ulusal hem de bölgesel istikrar ve büyümeye giden yolun komşu ülkelerle daha derin bir işbirliği kurmaktan geçtiği ve bu tür bir işbirliğinin ilgili tüm ülkelerin karşılıklı menfaatlerine uygun olduğu şeklinde. Bölgesel işbirliği ise SAP kapsamında yer alan ve ABnin bölgeyle ilgili felsefesinin genişlemesini sağlayan kritik bir unsur.
Regional co-operation is a critical component within the SAP, essentially extending the EU's own philosophy to the Western Balkan region that deeper co-operation with neighbouring countries is a route to national as well as regional stability and growth and that such co-operation serves the mutual interests of all countries concerned," the EU said in a statement.
Maldiv pasaportu tüm ülkeler için geçerlidir.
The Maldivian passport is valid for all countries.
Bugün tüm ülkeler ilaçlara en az 20 yıllık patent sağlamakla yükümlüler.
Today, all countries are obliged to provide patents for pharmaceuticals that last at least 20 years.
Tüm ülkeleri haberdar ettim ama duyarsız kaldılar.
I informed all countries but they're at a standstill.
Asyanın tüm ülkeleri ortak bir ülkü etrafında bir araya geldiler….
All countries of Asia have to meet together in a common task….
Tüm ülkeler ona tabi.
All countries are subjected to him.
ESPADdan İspanya dışındaki tüm ülkeler için alınan veriler.
Data from ESPAD for all countries but Spain.
Tüm ülkelerde geçerli.
Valid all countries.
Vibranyum silahlarıyla, tüm ülkeleri devirebilir… Wakandayı hepsinin hâkimi yapabiliriz.
Vibranio with weapons, they could overthrow all countries… and Wakanda could govern decently.
Bu tüm ülkeler için geçerlidir.
This applies to all countries.
Results: 44, Time: 0.0239

Tüm ülkelerin in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English