Examples of using Tüm dünyayı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir Pan Am hostesi tüm Dünyayı dikkat çekmeden dolaşabilir.
Tüm dünyayı Gölgeye boğacak olan o son savaşa.
Tüm dünyayı birden silmek.
Sanırsam Harding tüm dünyayı silmeye yarayacak bir alet yaptırmaya çalışıyormuş.
Tüm dünyayı zaptetmişler resmen.
Nellie tüm dünyayı dolaştı.
Yeni annen tüm dünyayı göstermek zorunda olmayacak.
Ve onu tüm dünyayı sana karşı döndürmeye ikna etmiş.
Onlar tüm dünyayı içine alan ve besleyen kitaplar ve sanatlardır.
Ve şimdi, tüm dünyayı koloni hâline getirdik.
İnsanlar tüm dünyayı koloni hâline getirmeyi başardılar.
Tanrı tüm dünyayı sadece altı günde yaratmış, değil mi?
Sen tüm dünyayı satmaya kalktın!
Tüm dünyayı almadan önce birileri onları durdurmalıydı.
Yani tüm dünyayı kaplayacaklarını mı konuşuyoruz?
Tüm dünyayı değiştirmemizin yanında bu daha birinci aşama.
Tüm dünyayı riske attım.
Tüm dünyayı dolaşıyor, bir şekil sanki şeytanın izini sürüyor.
Tüm dünyayı uyarıyorum.
Tüm dünyayı dolaşıyorsun.