TAMAMEN SIRADAN in English translation

perfectly ordinary
tamamen sıradan
mükemmel sıradan
gayet sıradan
son derece sıradan
kusursuz sıradan
totally unimpressive
tamamen sıradan
purely routine
it's an utterly mundane

Examples of using Tamamen sıradan in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Başkalarıyla sorunsuz kaynaşan, tamamen sıradan bir insanım.
I am a perfectly regular person, who can blend seamlessly in with others.
Aynı fikirdeyim. Ama konumuzun dışında, tamamen sıradan bir detay.
Out of context, it's an utterly mundane detail. Agreed.
Eğer tamamen sıradan insanlar günün sonunda… birbirlerini alkışlasalar harika olmaz mıydı?
Wouldn't it be wondrous if perfectly commonplace people gave each other a round of applause at the end of the day?
Bu kariyerlerinde hızlıca yükselen insanlar için tamamen sıradan özellikle de kadınlar için, Michelle.
It's quite common for people that rise in their careers to quickly, especially women Michelle.
Bu tamamen sıradan görünüyor ama bu çok güzel gölün sularında bir sır saklı.
This looks like a perfectly ordinary- if very beautiful- lake, but these waters hold a secret.
O olmadan ben tamamen sıradan biriyim.
it's true, I am entirely unexceptional.
Argon şehrinin ona bakacak halkı temsil eden tamamen sıradan birisine ihtiyacı var.
Argon needs a hero to look up to, someone who represents the population, Someone utterly ordinary… like yourself.
Nasıl olur da, tamamen sıradan, iyi huylu bir adam… bir sivrisineği
How can a perfectly ordinary, good-natured guy… sit up in an airplane…
Jones,'' Valens tamamen sıradan ancak yine de hiçbir askerî yeteneği olmayan bir hamiydi:
Valens was utterly undistinguished, still only a protector, and possessed no military ability: he betrayed his consciousness of
Eğer ışık tamamen sıradan parçacıklardan oluşsaydı
If light consisted strictly of ordinary or classical particles,
Hayır, hayır. Ben tamamen sıradanım.
No, no. I'm completely ordinary.
Hayır, hayır. Ben tamamen sıradanım.
I'm completely ordinary. No, no.
Ve sıkıcısın, ve tamamen sıradansın, ve bunu sen de biliyorsun.
And you're boring, and you're totally ordinary, and you know it.
Ve tamamen sıradansın. Ve sıkıcısın.
And you're totally ordinary. And you're boring.
Ve tamamen sıradansın. Ve sıkıcısın.
And you're boring. And you're totally ordinary.
Ve sıkıcısın. Ve tamamen sıradansın.
And you're totally ordinary. And you're boring.
Ve sıkıcısın. Ve tamamen sıradansın.
And you're boring. And you're totally ordinary.
Tamamen sıradan.
Dead ordinary.
Tamamen sıradan biriyim. Hayır, hayır.
I'm completely ordinary. No, no.
Hayır, hayır. Tamamen sıradan biriyim.
No, no. I'm completely ordinary.
Results: 93, Time: 0.0322

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English