TANIDI in English translation

recognized
tanır
fark
ayırt
tanıyan
kabul
tanıdık
tanıyorum
hatırladın mı
tanıyabildin mi
knew
bilmek
haber
bilen
öğrenmek
biliyorum
bilirsin
tanıyorum
bilin
farkındayım
tanırım
recognised
tanıyan
tanır
fark
tanıyorum
kabul
hatırladın mı
identified
teşhis
tanıt
tespit
tanımlayın
kimlik
tanımla
belirle
bulmamıza
tanıyor
introduced
tanıt
takdim
tanıştır
tanıtmama
taktim
recognizes
tanır
fark
ayırt
tanıyan
kabul
tanıdık
tanıyorum
hatırladın mı
tanıyabildin mi
recognize
tanır
fark
ayırt
tanıyan
kabul
tanıdık
tanıyorum
hatırladın mı
tanıyabildin mi
knows
bilmek
haber
bilen
öğrenmek
biliyorum
bilirsin
tanıyorum
bilin
farkındayım
tanırım
recognises
tanıyan
tanır
fark
tanıyorum
kabul
hatırladın mı
know
bilmek
haber
bilen
öğrenmek
biliyorum
bilirsin
tanıyorum
bilin
farkındayım
tanırım
recognise
tanıyan
tanır
fark
tanıyorum
kabul
hatırladın mı

Examples of using Tanıdı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Göz cerrahı onu tanıdı.
His eye surgeon identified him.
Türkiye Libyalı isyancıları tanıdı, destek sözü verdi.
Turkey recognises Libyan rebels, pledges support.
Onu tanıdı. Yani Dougın arkadaşlarını da tanıyor..
Which means he knows who doug's friends are. He recognized it.
Aşkı mı tanıdı?
Know and love?
Sırbistanın komşuları Kosovayı tanıdı.
Serbian neighbours recognise Kosovo.
Müdür Melissanın fotoğrafını tanıdı.
The manager recognizes Melissa's picture.
Idi. 18 Kasımda, İtalya ve Almanya, faşist hükümeti tanıdı.
Italy and Germany recognize the government of Burgos. On November 18.
Polis onu cüzdanından tanıdı.
The police identified him by his wallet.
O polisler seni tanıdı.
Those cops, they know who you are.
Karadağ Kosovanın bağımsızlığını resmen tanıdı.
Montenegro formally recognises Kosovo's independence.
Bu keşler seni bir yerden tanıdı, Teddy.
This junkie knows you from somewhere, Teddy.
Sonunda, biri beni tanıdı.
Finally, someone recognizes me.
Hayır, ama teşekkürler… Şu insanlar sizi tanıdı.
Those people recognize you. No thanks.
Tutuklu Abu Ahmedin fotoğrafını tanıdı.
Detainees recognise that photo of Abu Ahmed.
Tedin komşularından biri resimdeki kadını tanıdı.
One of Ted's neighbors identified the woman in the photo.
ABD, Karadağın egemenliğin tanıdı.
US recognises Montenegro as a sovereign state.
Yoruldu, boş kabuğundan sıyrılarak… aşkı mı tanıdı?
Tired out, empty shell of a- Know and love"?
Şu insanlar sizi tanıdı.
I think those people recognize you.
Bu o asa. O olmalı, seni tanıdı, Kyle.
It has to be, it recognizes you, Kyle.- That's the wand.
Kimsin? Kılavuz beni tanıdı, efendim?
Pilot knows me, sir. Who is that?
Results: 737, Time: 0.0297

Top dictionary queries

Turkish - English