TANIYOR OLMALISIN in English translation

you must know
biliyor olmalısın
tanıyor olmalısın
bilmen gerekiyorsa
bilmen gerek
bilmen lazım
bilmek zorundasın
anlamış olmalısın
öğrenmiş olmalısınız
biliyor olman lazım
bilirsin herhalde
you should know
bilmen gereken
biliyor olmalısın
tanıyor olmalısın
sen daha iyi bilirsin
bilsen iyi olur
öğrenmen gereken
senin bilmen lazım
anlamış olmalıydın
gerektiğini bilirsin
you should recognize
tanıyor olmalısın
you ought to know
bilmen gereken
biliyor olmalısın
anlamış olmalısın
sen daha iyi bilirsin
tanıyor olmalısın
öğrenmen gerekirdi , senin
öğrenmen gerektiğini
bunu iyi bilirsin mi
gotta know
bilmen gerek
bilmen lazım
öğrenmem lazım
öğrenmem gerek
bilmek zorunda
tanıman lazım
gerektiğini bilmelisiniz
you got to know
tanıdın mı

Examples of using Tanıyor olmalısın in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Olabilir… O zaman Üstad Saifa Dias ı tanıyor olmalısın.
Possibly. Then you must know Master Sifo-Dyas. Recently?
Ne olursa olsun! Onu tanıyor olmalısın.
Anyhow, you should know her too.
Yıl mı? Trendeki herkesi tanıyor olmalısın.
You must know everyone on this train. Ten years?
Öyleyse başkanın doktorunu tanıyor olmalısın.
Then you should know the President's attending physician.
Starbuck onları tanıyor olmalısın.
Starbuck, you should know them.
O zaman Üstad Saifa Diası tanıyor olmalısın?
Then you must know Master Sifo-Dyas. Possibly.- Recently?
Lawrence Rome. O halde babamı tanıyor olmalısın.
Then you should know my dad-- lawrence rome.
Aynen öyle. O halde babamı tanıyor olmalısın.
Yeah, that's right. Then you should know my dad.
Teşekkürler. Bu kasabadaki herkesi tanıyor olmalısın.
You must know just about everybody in this town. Thanks.
Birlikte geçen onca aydan sonra onu biraz daha iyi tanıyor olmalısın.
You must know him a bit better now after all these months away?
Bir sürü kız tanıyor olmalısın.
You should know a lot of chicks.
Onu tanımıyorum. Siz aynı hastanedeydiniz, sen tanıyor olmalısın.
I don't know him. You must know since you were at the same hospital.
Birilerini tanıyor olmalısın.
You have got to know someone.
Onu tanıyor olmalısın.
Tereshkovu tanıyor olmalısın.
You must know Tereshkov.
Sturdevantı tanıyor olmalısın.
Bir şekilde tanıyor olmalısın anne, değil mi?
But you must know him, Mom, please?
Bu çiçekçi Pera. tanıyor olmalısın, bu değil.
This is Pera the florist. You must know him. Not him..
Onu tanıyor olmalısın.
You must recognize him.
Tanıyor olmalısın. Yevgeny? Gromov.
You must know him.--Yevgeny?-Gromov.
Results: 141, Time: 0.0418

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English