Examples of using Tatile in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İnsanlar tatile giderler ve günlerini geçirirler.
Bayağı yoruldum, biraz dinlenmek için tatile gidiyorum.
Ben tatile çıkmayı sevmiyorum. Melinda.
Eğer gerçekten böyle düşünüyorsan, neden onunla birlikte tatile gidiyorsun?
Ailesi onu Paris ve Fransa gibi yerlere tatile götürürdü.
Ben tatile çıkmayı sevmiyorum. Melinda.
Hey, ben kendi başıma tatile çıkmayı severim.
Elizabeth benden onunla tatile gitmemi isteyecekti.
Sanki tatile teyzenle gittiğin gibi!
Hamile karısını neden tek başına tatile göndermiş.
Hey, ben kendi başıma tatile çıkmayı severim. Üzgünüm.
Sanki tatile teyzenle gittiğin gibi!
Onu bir restorana, Tivoliye ya da Mallorcaya tatile davet ederek?
Tatile mi geldiniz, Bay Poirot?
Beraber Yunanistan ve Sicilyaya tatile gitmemizi istiyordu.
Tatile gidiyoruz, önemli olan da bu.
Beraber Yunanistan ve Sicilyaya tatile gitmemizi istiyordu.
Etrafta değişiklik yapmak için bizim tatile gitmemizi bekler.
Tatile mi gidiyorsunuz?
I}… gibi heyecanlanmıştım.{ Y: i} Sanki yurtdışına tatile gidecekmiş.