Examples of using Tatile çıkmak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tatile çıkmak istemiştiniz.
Senin yapmak zorunda olduğun şey arkadaşlarınla ve benimle tatile çıkmak.
Kemoterapiye kıyasla burada olmak tatile çıkmak gibi.
Benim ayağımın altında, tatile çıkmak gibi birşey.
Kimse 11 metrelik bir karavanda tatile çıkmak istemez.
Ne? Mecburum.- Yapman gereken bizimle tatile çıkmak.
Aynı tatile çıkmak gibiydi.
İyi misin? Tatile çıkmak için berbat bir zaman seçmişsiniz, Bay Wayne.
Belki de senin neler karıştırdığını bilen deneyimli bir FSB ajanıyla tatile çıkmak istiyorsun.
Belki de bu yüzden benimle tatile çıkmak yerine kalıp turta yemek istiyor.
Annem ve babamla tatile çıkmak demek onların heykel gibi yatıp uzandıkları ve Clairele benim eğlenmek
Haziran ayında Wall Street Journal tarafından yapılan bir araştırma, Rumenlerin yüzde 43ünün, maddi sıkıntılar ve işten çıkarılma korkusu nedeniyle, genellikle olduğu gibi üç dört haftalığına tatile çıkmak yerine yalnızca bir hafta tatil yapmayı planladıklarını ortaya koydu.
O tatile çıktı.
Hiç tatile çıkmam.
Doktor tatile çıkmış.
Tatile çıktı.
Siz kızlar benim tatile çıkmış balo kraliçesi gibi aptal biri olduğumu sanıyorsunuz.
Benim Yazım tatile çıktığımda başlar.
Tatile çık. Defol!
Sanki tatile çıkmış gibiyiz.