Examples of using Tek boynuzlu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Pegasusla Tek Boynuzlu karışımı bir ırktır.
Tek boynuzlu.
Atı tek boynuzlu yapma vakti geldi.
John, tek boynuzlu iki kişiyi deşti bile.
Tek boynuzlu nereye gitti?- Sıyırdı sadece?
Tek boynuzlu koşuşu yap bakalım.
Sanırım tek boynuzlu atın ayak seslerini duydum.
Birinci John, sen tek boynuzlu insansın.
Temiz, mübarek ve tek boynuzlu ata biniyor.
Sorun şu, Tek Boynuzlu nasıl çizimden çıkıp Billynin babasını öldürdü?
Yenilen birinin bağırsaklarının tek boynuzlu bir canavar tarafından yenilirken nasıl neşeyle baktığını bilmiyordum!
Hayır, hayır, Üzüntü. Tek boynuzlu hanımı rahatsız etme, tamam mı?
Adamın biri, kızının yaş günü partisi için atını tek boynuzlu gibi giydirmiş. Ve işler çığırından çıkmış.
Dünya Mirası Alanı olarak kabul edilen park dünyadaki büyük tek boynuzlu gergedan nüfusunun üçte ikisine ev sahipliği yapmaktadır.
O an beni ve Chris Tuckerı görmek Kocaayakı tek boynuzlu ata binerken görmek gibiydi.
Diyelim ki saf bir kalp Crooked Ormanına girerse, Tek boynuzlu kadın gelecek
Bence bir denizatı, tek boynuzlu bir attan daha güzel, değil mi anne?
Neyin resmini? Uzaydaki bir yanardağın üzerinde tek boynuzlu atla dövüşen… bir kurt adamın resmini?
en iyi tek boynuzlu arkadaşının onu terk ettiğini öğrendi
Tek boynuzlu katırlar.