Examples of using Tepesindeki in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gotham Tepesindeki rasathaneden geliyor.
Org tepesindeki bir tavuk gibi.
Dünyanın tepesindeki o nefes kesen dakikalar.
Osmanlı ayrıca Panagia tepesindeki Bizans kalesini de genişletti.
Mulhollandın tepesindeki… Bird Streetsin manzarasını tercih ederdim.
Şehir merkezinin yakınındaki kilisenin tepesindeki sinyal bozucu kule, Çavuş!
Şehir merkezinin yakınındaki kilisenin tepesindeki sinyal bozucu kule, Çavuş.
Piramidin tepesindeki adam.
Ve kulenin tepesindeki kapaktan. Basamaklardan yukarıya koşuyordu.
Onu Knocknasheeganın tepesindeki harabelere götürün. Ardından Pazardan sonraki pazar.
Ve kulenin tepesindeki kapaktan. Basamaklardan yukarıya koşuyordu.
Ve kulenin tepesindeki kapaktan. Bak? Basamaklardan yukarıya koşuyordu.
Onu Knocknasheeganın tepesindeki harabelere götürün. Ardından Pazardan sonraki pazar.
Matterhorn Dağının tepesindeki manzara nasıl peki?
Binasının tepesindeki pistte… bir helikopterle gelip bizimle buluşacaklar.
Geminin tepesindeki bu kızıl kütle… hedefiniz oluyor.
Dünyanın tepesindeki gösterişli bir adam olduğumda sana Cadillac alırım Barb.
İtalyada dağın tepesindeki hapishanesinden kaçırdı.
İtalyada dağın tepesindeki hapishanesinden kaçırdı. Alman paraşütçüleri Mussoliniyi.
Chrysler Binasının tepesindeki restoran mı?