Examples of using Time in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Time Squaredeki dev ekranı çaldık. Bakalım!
Bakalım: Time Squaredeki dev ekranı çaldık!
Neden Time ya da Voice almayayım?
Time Meydanı Balçığı.
Neden Time ya da Voice almayayım?
Bu prenslerden birinin arkasından gidiyor ve Time meydanında trafiği birbirine katıyorsunuz.
Pekinden New Yorkdaki Time Square a kadar.
Birkaç gün içinde Time benimle bir ropörtaj yapacak.
Tommy çabuk Time yardım et.
Time yazık oldu.
Time Out dergisine yazan Dave Calhoun filme beş üzerinden beş yıldız verdi.
Time taktığım isim.
Time ne olmuş?
Time olanları, diğer herkese.
Time neden bu kadar güvendin ki?
Ve Time dedim ki'' Bu senin yeni hayatın.
Time dedim ki.
Time hep söylerim.'' Bu evde gay olmak okey.
Time kilo kaybetmesi için uyguladığım başka bir metod Osurma Metodu.
Time dönmek için anlaşma mı yaptın?