TIPIK OLARAK in English translation

• typically
• characteristically
• as is typical

Examples of using Tipik olarak in Turkish and their translations into English

d'' pozisyonları olarak bilinir) hemen hep hidrofobiktir,( dördüncü kalıntı tipik olarak lösindir) ve sarmal demetinin içinde beraber istif olurlar.
especially the fourth residues(known as the"a" and"d" positions) are almost always hydrophobic(the fourth residue is typically leucine) and pack together in the interior of the helix bundle.

Tipik olarak Yeşil, her şeyin iyi olduğunu
Typically Green indicates that all is well

tüp sıcak olduğundan kişinin eli ile test tübü arasında güvenli bir mesafe bırakılmış olur. Tipik olarak, test tübü tutucuları, test tüplerini açık alevde tutmak için kullanılır.
there is a safe distance between ones hand and the test tube when the tube is hot. Typically, test tube holders are used to hold test tubes over open flames.

ve tekrar, tipik olarak'' ah, evet oyun yazarıydı
and again, characteristically, instead of saying,"Oh yes,

Tipik olarak, evet.
Typically, yeah.

Tipik olarak, evet.
Typically, yeah, yeah.

Tipik olarak susuz süreç.
Typically, the anhydrous process.

Çünkü tipik olarak bir.
Because typically a winery.

Karun tipik olarak tanrıları suçladı.
Croesus, typically, blamed the gods.

Tipik olarak çek benzenle ıslatılıyor.
Typically, the check is soaked in benzene.

Ancak Roscoe tipik olarak ispiyonladı.
But in typical Roscoe fashion, he snitched.

Tipik olarak, askeri aileler yakındır.
Typically, military families are close.

Tipik olarak işçilik maliyetleri çok yüksektir.
Typically, labor costs are very high.

Rus ordusu tipik olarak MI-8ler kullanır.
Russian military typically uses MI-8s.

Tipik olarak işkence iki kategoriye ayrılır.
Typically, torture falls into two categories.

Tipik olarak üç çeşit cevap alırsınız.
Typically you get three different kinds of answers.

Bu tümörler tipik olarak yavaş büyürler.
These symptoms typically come on slowly.

Tipik olarak, onlar sadece uşak olurlar.
Typically, they just become footmen.

Tipik olarak sağlık ve zenginlikle ilşkilendirilir.
He is beseeched to bring health and wealth.

İnsanların tipik olarak ölme nedenlerinin başında geliyor.
The typical situation in which people die.