Examples of using Tipik in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ben tipik bir New Yorklu bekar kadınım.
Tipik bir Amerikalı genç gibi görünüyor.
Tipik orta anadolu bozkırlarının
Seni öldürmem gerektiği, ne tipik bir Amerikan düşüncesi değil mi?
Tipik paranoyak davranışları.
Bu tipik bir 20. yüzyıl amerikan söylemi gibi değil mi?
Phyllis Church tipik bir Amerikan köpek sahibi.
Tipik New York dairesi.
Tipik bir New York dairesi.
Bu tipik bir bazı video Şimdi.
Tipik bir Londra deneyimi nedir?
Tipik bir boğulma.
Tipik bir durum,'' Öğretmenimize bakıyoruz.
Babanın olumsuz ilgisinden tipik bir sevgi elde etme çabası örneği gibi.
Uzmanlara danıştık. Tipik bir Hazara dövmesi olduğunu söylediler.
Tom tipik bir genç çocuktu.
Tom tipik bir lise öğrencisiydi.
Tipik bir insan sözü işte.
Tipik Amerikan fikri.
Bilirsin, bunlar tipik yozlaşmış devlet görevlileri.