Examples of using Tiplerle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sonra da orada tanıştığı tiplerle takılmaya başladı.
Dinliyorum.- Seninle konuşmak istiyorum… bu tiplerle değil.
Neden 20 yaşındaki tiplerle takılıyorsun?
diğer hasta tiplerle sosyalleşen sensin.
Affedersin, bir süredir inek tiplerle uğraşıyorum.
Bonun dediğine göre Kevin tehlikeli tiplerle takılıyormuş.
Sokakta bazı tiplerle tanıştım, terkedilmiş bir metro çıkışının oradaki çadır kentte yaşadıklarını söylediler.
Suenun seviyesinden başlamalısın. Beş para etmez tiplerle, çocuk gruplarıyla,
Ben birçok tipte kumaş satın aldım.
Hızın iki ana tipi vardır: gecikme( latency) ve throughput.
Angela iskelet kalıntılarının vücut tiplerini tanıması için bir program yazdı.
Çoğu hücre tipi enerji elde etmek için
Birçok farklı tipte Alman ekmeği vardır.
Harvard ve Yale tipi, kavga dahi etmemiş adamlar.
Tipi tanımak zorundasınız. Sanırım sizin işinizde her türlü.
İki farklı tipte kurbanı hedef alıyor.
Böylece kişilik tiplerini, ve rakiplerini fark edebileceğim.
Böylece kişilik tiplerini, ve rakiplerini fark edebileceğim.
Şüpheli tipleri gözaltına almamız gerekiyor, ıslak sıçan.
Ne kadar farklı tipte göğüs ve meme ucu var.