TOPLUMLARININ in English translation

societies
toplum
sosyete
topluluk
cemiyet
sosyetik
derneği
communities
toplum
topluluk
kamu
halk
cemaat
cemiyet
ümmet
camiasının
society
toplum
sosyete
topluluk
cemiyet
sosyetik
derneği
community
toplum
topluluk
kamu
halk
cemaat
cemiyet
ümmet
camiasının

Examples of using Toplumlarının in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Parteşteki bir diğer sandık merkezinde, oy kullanmak isteyen Sırplar kendi toplumlarının diğer üyeleri tarafından engellendiler.
At one other polling centre, in Partesh, Serbs who wanted to vote were blocked by other members of their own community.
etnik azınlık toplumlarının refahını iyileştirecek yasalar da çıkardı.
ethnic minority communities' welfare.
diğer azınlık toplumlarının liderleriyle de görüşmelerde bulunacaklardı.
leaders of the Serb and other minority communities.
Toplantıya adadaki gerek Kıbrıs Rum gerekse Kıbrıs Türk toplumlarının temsilcilerinin katılmasının planlandığı da bildiriliyor.
Representatives of both the Greek and Turkish communities on the island reportedly also planned to attend.
Toplumlarının davranışları, romantik aşk, din ve ahlak inançlarından arınmış bir vaziyette biyoloji ve şartların mantıklı bir birliği şeklinde kendini gösteriyor.
Cleared of notions like romantic love, religion or morality, their society's behavior hangs together as a coherent unit of biology and conditioning.
Marxın toplum, ekonomi ve siyaset hakkındaki teorileri -bir bütün olarak Marksizm- insan toplumlarının sınıf savaşımı-üretimi kontrol eden yönetici sınıf ile üretim için gereken emeği sağlayan mülksüz bir emekçi sınıf arasındaki çatışma- ile ilerlediğini iddia etmektedir.
Marx's theories about society, economics and politics- collectively known as Marxism- hold that human societies progress through class struggle: a conflict between an ownership class that controls production and a dispossessed labouring class that provides the labour for production.
Yunan başbakanı Kıbrısta on yıllardır devam eden çıkmaz konusundaysa, çözümün adadaki Rum ve Türk toplumlarının'' herhangi bir dış müdahale veya baskı olmaksızın'' ortak bir gelecek seçmelerinde olduğunu söyledi.
As to the decades-old quagmire in Cyprus, the Greek prime minister said the key is for the Greek and Turkish communities on the island to choose a common future"without any foreign interference or pressure.
batı ve doğu toplumlarının farklı dönemlerde konuya yaklaşımını ilginç görsel ve canlandırmalarla anlatıyor.
approach of western and eastern societies in different eras by means of interesting visuals and animations.
Kıbrıs Türk toplumlarının liderlerine gönderdiği bir mektupta, Kıbrısı yeniden birleştirme konulu müzakerelerin Mart 2007 sonundan önce yeniden başlatılmasının önünü açacak bir dizi pratik tedbir önerisinde bulundu.
Turkish Cypriot communities, proposing a set of practical measures to pave the way for the resumption of the Cyprus reunification talks before the end of March 2007.
Arnavutluk halkını daha duyarlı hale getirmeyi ve toplumlarının gelişmesini engelleyen unsurlara karşı çıkmaları yönünde cesaretlendirmeyi amaçlayan, dört ay sürecek ulus çapında bir kampanya başlattı.
a four-month nationwide campaign seeking to shake off public apathy and encourage Albanians to speak out against the ills that continue to plague their society.
BM özel elçisi Alexander Downer Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk toplumlarının liderlerinin kapsamlı yeniden birleşme müzakerelerine Perşembe günü başlamaları sonrasında,'' Müzakereler üretken olmuştur ve müzakereler verimli olmuştur.'' dedi.
The talks have been productive, and the talks have been fruitful," UN special envoy Alexander Downer said after the leaders of the Greek Cypriot and Turkish Cypriot communities began substantive reunification negotiations Thursday.
Makedonyanın 2 milyonluk nüfusunun yaklaşık dörtte birini meydana getiren etnik Arnavutlar, toplumlarının çoğunluğu oluşturduğu bir bölgede bir Hıristiyan ibadethanesi kurulmasına karşı çıktılar ve yanına bir de cami inşa edilmesini talep ettiler.
The ethnic Albanians, who account for about a quarter of Macedonia's population of 2 million, object to the construction of a Christian place of worship in an area, where their community constitutes a majority, and have demanded that a mosque be built alongside.
garantilerle ilgili konuların Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk toplumlarının liderleri arasında yapılacak doğrudan görüşmelerde anlaşmaya bağlanacağını vurguladı.
guarantees issue will be settled in direct talks between the leaders of the Greek Cypriot and Turkish Cypriot communities.
Kosovanın'' doğru yolda'' olduğundan ve sonucun bütün azınlık toplumlarının yararına olacağından emin.
is convinced that Kosovo is on a"good track", and will end up benefiting all the minority communities.
elle tutulur bir Avrupa perspektifi masaya konduğu takdirde Balkan toplumlarının istikrarsızlık ve belirsizlik çemberini kırma potansiyeline sahip olduklarını gösterdiğine inanıyorlar.
questions are resolved and if a tangible European perspective is on the table, then Balkan societies have the potential to escape the cycle of instability and uncertainty.
Lefkoşedeki BM ofisi, Londranın yaklaşık 117 kilometrekarelik bir araziyi iki şartla vermeye hazır olduğunu açıkladı: Türk ve Rum toplumlarının liderlerinin müzakere yoluyla adayı yeniden birleştirmeye yönelik bir plan hazırlamaları ve her iki tarafta gerçekleşecek resmi onaylarla kuzeyde ve güneyde yaşayan halkların
The UN office in Nicosia says London is ready to give up around 117sq km based on two conditions-- leaders of the Turkish and Greek communities devise a plan to reunify the island through negotiations,
Toplumumuz, yasaları kendi elleriyle uygulamaya kalkan bir adamı hoş göremez.
Who take the law into their own hands… Our society cannot condone men.
Hala odasında kilitli, toplumdan saklanıyor. Lucas nerede?
Still locked in his room, hiding from society. Where's Lucas?
Benim o! Toplumumuz bu tür davranışları hiçbir zaman hoş görmeyecektir.
That's mine! This is the sort of conduct society can never… will never tolerate.
Toplumumuz bu tür davranışları hiçbir zaman hoş görmeyecektir.
This is the sort of conduct society can never… will never tolerate.
Results: 48, Time: 0.0331

Toplumlarının in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English