Examples of using Tutuklarsak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çünkü eğer gidip o insanları tutuklarsak, en sonunda… FBI o bagajı açacak.
Çünkü gidip o insanları tutuklarsak… FBI bir noktada o bagajı açacak.
Peki, elimizdekilere dayanarak oraya gidip Colini şimdi tutuklarsak dava mahkemede görüşülürken ne olur?
Eğer onları tutuklarsak Amerikada o kızları toplayan kimse onu ortadan kaldırırlar.
Eğer Suttonları tutuklarsak, Lantz muhbirin Ty olduğunu öğrenir çünkü Ty, bu evle ilişkili.
Suç ortaklarını kendinin öldürdüğü apaçık ortada… ama onu şimdi tutuklarsak… bunu ispat edemeyiz.
Onu gözaltına almakla hata yaptık… eğer onu sağlam bir kanıt olmadan tutuklarsak… insan haklarındaki insanlar çok büyük bir olay çıkartacaklar… sana şimdikinden daha fazla ihtiyacım var.
US Maschalls beni, tutukluyu acilen götürmemi sağlamak için gönderdi.
Ama şimdi kaçarsan tutuklanman için arama emri çıkartırlar.
İnanıyorum ki protokol tutukluyu kişisel olarak sorgulamam kosunda sizi bilgilendirmemi gerektiriyor.
Amcan tutuklandıktan sonra bile yine de arkadaşım olduğuna inanmıştım.
Tutuklandıktan hemen sonra ziyaretime geldi.
Ajan Hotchner tutuklandığında bir miktar aldığını öğrendiler.
Tutukluyu CTUya götürüyorum, sonrasında yokum.
Jon Barnes iki ay önce tutuklandığında yanında bulunan eroinle birebir uyuşuyor.
Kocası Chaulieu-sur-Loireda tutuklandıktan sonra bir daha evlendi mi?
Odisseas tutukluyu öldürdü ve mektubu alarak Palamedesin çadırına gitti.
Geçen sene Phillip tutuklandıktan sonra… Şef onu kabilden kovdu. Evet.
Geçen sene Phillip tutuklandıktan sonra… Şef onu kabilden kovdu. Evet.
Tutukluyu avukat ya da hâkim olmadan mı sorgulayacaksın?