Examples of using Tutukluyu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tutukluyu ben alırım. Dur!
Tutukluyu niye sorguluyorsun? Direkt beyninin içine bakmak varken.
Tutukluyu addedilen suçlardan suçlu mu,
Sanıyorum Memur Davenport ve Memur Matthews tutukluyu eğlendiriyorlar, efendim.
Babam kendisini Hess olarak tanıtan tutukluyu gidip görmüş.
Evet. Tutukluyu getirin.
Evet. Tutukluyu getirin.
Vurmanı emrediyorum. Crewe! Kaptan, o tutukluyu.
Crewe! vurmanı emrediyorum. Kaptan, o tutukluyu.
Crewe! vurmanı emrediyorum. Kaptan, o tutukluyu.
Vurmanı emrediyorum. Crewe! Kaptan, o tutukluyu.
Sanıyorum Memur Davenport ve Memur Matthews… tutukluyu eğlendiriyorlar, efendim.
Arizona polisinin beni… ve tutukluyu Phoenixe götürmesini istiyorum.
Dur!- Tutukluyu ben alırım!
Dur!- Tutukluyu ben alırım.
Kilitleyin. Tutukluyu buraya.
Tutukluyu resmen teslim etmek için SG-3 ile önden gitti.
Lütfen tutukluyu hücresine geri götürün.
Tutukluyu benim odama getirin.
Mübaşir, tutukluyu uyandırır mısınız, lütfen?