Examples of using Ucubesi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ben oyuncuyum, sirk ucubesi değilim.
Eskort kız ucubesi.
Eğer bir sirk ucubesi görseydin'' Sirk Ucubesini…'' derdin.
Bir çok meteor ucubesi gördüm ama sen ayrı bir kategoridesin.
Bayan Colburn, garip bir dürüstlük ucubesi olmak yerine normal bir insan olduğunuzu duymak beni çok rahatlattı.
Kasabanın yeni ucubesi olacaksam racona uymak gerek, değil mi ama?
yarasa suratlı, İncil ucubesi.
üç ateşli prenses, iki sirk ucubesi, hamile bir orge
sen bir meteor ucubesi değilsin.
Hanımlar ve beyler, bugünün şanslı ucubesi, iki kafanın bir kafadan iyi olduğunu kanıtlıyor.
Kesik boğaz, entrikacı, bencil yalnız kurt… düşkün ucubesi için her şeyden vazgeçiyor.
Kesik boğaz, entrikacı, bencil yalnız kurt… düşkün ucubesi için her şeyden vazgeçiyor.
Ben haftanın ucubesi seçilirken… sen kız arkadaşınla Twister oynayabilesin diye mi?
heavy metal ucubesi.
sitkom oyuncusu ister sirk ucubesi olsun, ben kovalıyorum.
Karnaval ucubesi.
Sirk ucubesi.
Bir sirk ucubesi.
Seni doğa ucubesi.
Şu müze ucubesi.