Examples of using Ufak bir kız in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Fasda beni bekleyen ufak bir kızım var, onun için çabalıyorum.
There's a little girl waiting for me in Morocco, everything I do is for her.Koca bir ayı ailesi ufak bir kızı yakalayamıyor mu?
You're telling me a whole family of bears couldn't catch a little girl?Ama ufak bir kızı?
But a little girl?Çığlıklar ve ufak bir kızın şarkı söylediğini duydum.
I heard screams, and I heard a little girl singing.Benim de ufak bir kızım var.
I got a little girl at home myself.Ben ufak bir kızken den beri.
Not since I was a little girl.Buradayım. Ufak bir kızdan korkuyor musun?
Here I am. Are you afraid of a little girl?Buradayım. Ufak bir kızdan korkuyor musun?
Are you afraid of a little girl? Here I am?Ufak bir kızdan korkuyor musun? Buradayım?
Here I am. Are you afraid of a little girl?Ufak bir kızımız var.
We have a little girl.Her detayı, liderimiz ufak bir kıza mı dönüştü? ve şimdi.
Now our leader's been reduced to a little girl. Every detail.Evliyim ve ufak bir kızım var.
I'm married and we have a little girl.Evliyim ve ufak bir kızım var.
And we have a little girl… I'm married.Ufak bir kızla ilgili polise yardımcı oluyorum.
I'm helping the police treat a little girl.Sense bir öğrenciyle, ufak bir kızla flört mü ediyorsun?
And you flirt with a student, a little girl?!Ufak bir kızın bütün tatlılığını kullandın.
You take all the sweetness of a little girl.Karnavaldaki bir kadın ve ufak bir kızın resmiydi.
It was of a woman and a little girl at a carnival.Onun ufak bir kızı varı!
She's got a little daughter!Ufak bir kızken seni izlerdim!
I used to watch you as a little girl!Kendimizi ufak bir kızdan nasıl koruyabiliriz.'' e çevirsek.
How to protect ourselves against tiny little girls.
