ULAŞMAKTA in English translation

to achieve
başarmaya
ulaşmak için
elde etmek
başarmanın
sağlamanın
gerçekleştirmek için
kazanmak
ulaşan
başarabilmek için
başarılı
accessing
erişim
girmek
ulaşmak
yetki
giriş
eriş
ulaşım
geçiş
izni
erisimi
to reach
ulaşmaya
ulaşan
erişmeye
varmak
aramaya
getting
al
almak
hemen
var
bin
geç
çabuk
biraz
getir
alın

Examples of using Ulaşmakta in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bana ulaşmakta zorlanabilirsin çünkü hareket halindeyiz seni mümkün olduğunca çabuk arayacağıma söz veriyorum.
It will be difficult to contact me because we are moving… but I promise to call as soon as you give.
Wayne-Chaz anlattıklarında… ve Chaz-Chaz da diğer uzay üniformalarına… ulaşmakta iyiydi ki… bu da Chaz Daltonı listemden silebilirim demekti.
And Chaz Chaz had access to all the real stuff, including another space suit… which meant I got to cross Chaz Dalton off my list. Wayne Chaz was good at talkin'about stuff.
APnin Bulgaristan raportörü Geoffrey van Orden Bulgaristanın AB üyeliği yolunun son ayağına ulaşmakta olduğunu söyledi. AB.
Bulgaria is reaching the final leg along the road to EU membership, said EP rapporteur for Bulgaria Geoffrey van Orden. EU.
Herhangi bir yerde herhangi bir çocuk bu virüs yüzünden felç olduğu sürece bu bizim toplum olarak en basit hizmet ile çocuklara ulaşmakta başarısız olduğumuzun kesin kanıtıdır.
And as long as any child anywhere is paralyzed by this virus, it's a stark reminder that we are failing, as a society, to reach children with the most basic of services.
Swami Dayananda Saraswati gerçek şefkatin doğasına ulaşmakta ve kişisel gelişimde birbirine paralel giden yolları çözümlüyor.
Swami Dayananda Saraswati unravels the parallel paths of personal development and attaining true compassion. He walks us
Nat Geo Wild( Avrupa) Kanal, Avrupada 1 Mart 2007de açıldı, ve şu anda Sky ve Virgin Media abonelik sağlayıcıları aracılığıyla Birleşik Krallıktaki 10,5 milyonun üzerinde eve ulaşmakta.
The channel launched on March 1, 2007 in Europe, and now reaches up to 10.5 million homes in the UK via subscription providers Sky and Virgin Media.
Birileri Duncana ulaşmış, belki de Eliasa ulaşanlar.
Someone got to Duncan, probably the same person who got to Elias.
Yani şimdi kapıya ulaştın, sadece bana inanman gerekiyor.
So now you have reached the door, you just need to believe in me.
Sonra filme ilk Halliwell ulaştı ve Goodwin de ona ateş etti.
Then Halliwell got to the film first and Goodwin shot him.
Hayatının sonuna ulaştın ve dönüp geriye bakmak istiyorsun.
You have reached the end of your life and you want to look back.
Hedefine ulaştın. Çinliler tekliflerini geri çektiler.
You have reached your goal. The Chinese have canceled their offer.
Hayatının sonuna ulaştın ve dönüp geriye bakmak istiyorsun.
And you want to look back. You have reached the end of your life.
Hayleyye ulaşmanın tek yolunun Sky olduğunu biliyordu.
To Hayley was through Sky. He knew that the only way to get.
Size ulaşmaya çalışıyorduk Bay Pollock. Günaydın efendim.
We have been trying to contact you, Mr. Pollock. Good morning, sir.
Arabama ulaşmam ve ön tarafa getirmem bir kaç dakika alır.
It will take me a few minutes to get my car and bring it around front.
Michelee ulaşmanın bir yolunu… belki de tek yolu biliyorum.
Maybe the only way. I know a way to get Michele.
Ancak, o kadar uzağa ulaşmayı başarabilirlerse… neler olur dersin?
But if they manage to get that far… what will happen?
Buradan o kapıya ulaşmamız ne kadar zaman alır?
How much time to get from here to that door?
Senden önce o bana ulaştı. Hans Richter mi?
He got to me before you did. Hans Richter?
Problem onlara ulaşmakta değil.
The problem is, it isn't actually reaching them.
Results: 50096, Time: 0.0579

Top dictionary queries

Turkish - English