Examples of using Uluslu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu'' süper hükümet'' bütün Batı ülkelerinin sosyal gelişimi için sert yasalar çıkarıyor. Ç-E-D… Çok Uluslu Emperyalist Devlet.
Florida merkezli çok uluslu bir ortak girişimdir.
Seul merkezli Güney Kore uluslu elektronik şirketi ve dünya çapında 100den fazla yerde var olan,
bunların 18i çok uluslu Somut Olmayan Kültürel Miras Listeleri, 2008 yılında Maddi
Szekesfehervar, Macaristanın pazar ekonomisine geçişinin bir başarı hikâyesi olarak Macaristanda mağaza açan çok uluslu firmaların( Ford
satan Amerikan çok uluslu şirkettir.
meblağlara hükümete… ya da isimsiz, yüzsüz çok uluslu şirketlere satmak… beni ilgilendirmez.
Fonogramas y Videogramas( AMPROFON), Meksikadaki çok uluslu ve ulusal müzik yapım şirketlerini bütünleştiren, kar amacı gütmeyen bir kuruluş.
Şimdi ArGe kavramını tarihsel olarak ele aldığınızda, çok uluslu bir şirketin ArGe merkezi, ya o şirketin yönetim merkezindedir ya da çok uluslu şirketin ülkesindedir. Hindistanda çok uluslu şirketlerin 750 ArGe merkezine sahip olması gerçekten olağanüstü bir rakamdır.
ABDli SRF birliklerine ek olarak, güneydoğudaki Çok Uluslu Tugaya mensup bir grup KFOR barışgücü
açıklamada,'' Lizbon Anlaşması yoksa, genişleme de yok. 27 uluslu Avrupanın henüz uygulanabilir kurumlar üzerinde bile mutabık kalamazken,
Ulusum yabancılaşmış bir gençlik.
İç ayrılıklar, beni İslam ulusundan ayrılmaya zorladı. Geçmişte Hz.
Ulusum düşmanımdan fiziksel açıdan daha dirençli zihinsel açıdan daha güçlü olmamı bekler.
Bunlar uluslar arası bilim birliğinin ortak düşünceleridir.
Ulusum uzun yaşa.
Ulusum bana sırt çevirdi.
Uluslar arası bir yıldız olan Sasha Greyden bunu alıntılayabilir miyiz?
Artık tüm ulusla paylaşmanın zamanı olduğunu düşündük.
Uluslar Arası Akaçlama Komitesinden gelen acil bir görüşmeydi.