UYKUSUNA in English translation

sleep
uyku
uyumak
uyur
yatmak
nap
uyku
uyumak
kestirmek
şekerlemesi
slumber
pijama
uyku
uyuklama
uyumaklı
hibernation
hibernasyon
uyku

Examples of using Uykusuna in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kızıma hep söylediğim gibi bir kadının güzellik uykusuna ihtiyacı vardır,
A woman needs her beauty rest as I have often tried to tell my daughter,
Yani, Canavarı tekrar uykusuna yatırmanın iyi bir fikir olacağını düşünür müsünüz?
So, you think it might be a good business move to put that troll back to sleep?
Bir gün çiftçiyi, koyun sayısını art arda sayarak uykusuna geri döndürmek için kandırarak bir tatil gününe girmeyi planlıyor.
He concocts a plan to have a day off by tricking the farmer into going back to sleep by counting his sheep repeatedly.
Hackensackdaki herkesi… kış uykusuna yatırabilecek kadar çok ilaç geçti elimden.
I have handled enough of those red pills to put everybody in Hackensack to sleep for the winter.
Akşamları uyuduğunda, derin REM uykusuna daldığında, başının üstünden geçen kurşunların vızıltısı sana huzur vermeli.
The sound of bullets whizzing past your head should give you comfort. And when you go to sleep at night, I mean that deep REM sleep..
metabolizma hızlarını azaltabildiklerini biliyoruz. Kış uykusuna yatacakları zaman metabolizmalarını düşürüyorlar.
as ground squirrels and bears, they reduce their metabolic rate in the wintertime when they hibernate.
O kırmızı haplarla, Hackensackteki herkesi kış uykusuna yatıracak kadar muhatap oldum.
I have handled enough of those red pills to put everybody in Hackensack to sleep for the winter.
derin REM uykusuna daldığında.
when you go to sleep at night.
İnsanlığın uykusuna bakmak bu tek olasılıktır,
Looking at man's sleep this is the only possibility,
Lincoln artık demiryolu altında uzun uykusuna benim bir torba ile omuz ve frez ile açmak için bir sopa elimi
Lincoln--they now sleep their long sleep under the railroad--with a bag on my shoulder,
Kış uykusuna yatarlar.
It becomes dormant in winter.
Harika bir gece uykusuna.
To a great night's sleep.
Öğle uykusuna yattı.
It's his afternoon nap.
Güzellik uykusuna ihtiyacı var.
She needs her beauty sleep.
İyi bir gece uykusuna.
A good night's sleep.
Güzellik uykusuna ihtiyacım var.
And I need my beauty sleep.
Güzellik uykusuna ihtiyacım var.
I need my beauty sleep.
Kızım uykusuna geri döndü.
She's gone back to sleep.
Kış uykusuna geri dönüyorum.
I'm going back to sleep.
Güzellik uykusuna ihtiyacınız var.
You need your beauty sleep.
Results: 29503, Time: 0.0283

Uykusuna in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English