Examples of using Uyuşuk in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kilolu ve uyuşuk şövalyelerimizin hepsi derinden yaralılardı.
Hadi uyuşuk. Sıra sende.
Yani uyuşuk cermen kendini güç çukurunun içine daha da sıkıştırıyor!
Kendini uyuşuk hissettiğin zaman… Kendimi hiç uyuşuk hissetmiyorum.
Çekil yoldan uyuşuk! Hadi!
Bu büyük bir akıl oyunu değil, tamam, uyuşuk deli?
Sadece uyuşuk bir böceğim.
Ama uyuşuk, çürük ve telaşlı onları bulamıyor.
İnsanları tembel ve uyuşuk yapıyor ve insanın bütün hırsını kurutuyor.
Hadi, kalksana uyuşuk kıç. bana yardım et.
Hadi uyuşuk. Sıra sende.
Yani uyuşuk cermen kendini güç çukurunun içine daha da sıkıştırıyor.
Çekil yoldan uyuşuk! Hadi.
Uyuşuk ve kayıp babamın yerinde mi olmak istersin?
Ordudan bıktım. Uyuşuk lanet aptallar!
Bitkiler onu uyuşuk hale getirdi.
İngiliz yatakhanesindekiler çok uyuşuk. Benden bıktılar?
Jeju adasinda, uyuşuk bi̇r öğleden sonra geçi̇yor.
Haydi uyuşuk. Haydi!
Çekil yoldan uyuşuk!