UYUDU in English translation

slept
uyku
uyumak
uyur
yatmak
fell asleep
uyumama
uyuyana
uyuyana kadar
uykuya dalmak
uykuya dalar
uyur
uyuya kalma
sleep
uyku
uyumak
uyur
yatmak
sleeping
uyku
uyumak
uyur
yatmak
sleeps
uyku
uyumak
uyur
yatmak
baby-napped

Examples of using Uyudu in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Yerdeki çocuklar uyudu.
Children on the ground fell asleep.
Hayır. Orada olduğum süre boyunca uyudu.
No, she was sleeping practically the whole time.
Askerler henüz uyudu.
The soldiers just sleep.
Çok fazla ağladı ve az önce uyudu.
He cried a lot and fell asleep just now.
Hatta bir yaz boyunca… annesinin arka bahçesindeki… buzdolabında uyudu.
Once she even spent an entire summer sleeping in a refrigerator box in her mother's backyard.
Aslına bakarsanız, kızım 12 yaşına gelene kadar benimle birlikte uyudu.
In fact, I let my daughter sleep in my bed until she was 12 years old.
Şoförünü ve fotoğrafçısını film almaya yolladı ve sonra uyudu.
He sent his driver and stills man for more film, then fell asleep.
Katil şafağa kadar cesedin yanında mı uyudu?
Sleep next to the body till dawn? Did the killer?
Katil şafağa kadar cesedin yanında mı uyudu?
Murderer is. Sleeping next to the body in the morning?
Sufiana jaan o kadar sıkıcıydı ki annem uyudu.
Sufiana jaan was so boring that Mumma fell asleep.
Katil şafağa kadar cesedin yanında mı uyudu?
Sleep next to the body till dawn?
Çoktan uyudu.
He's sleeping.
Mary uyudu.
Mary fell asleep.
En azından Kyle uyudu biraz.
At least Kyle got some sleep.
Son çeyrekte karısının kucağında uyudu.
He spent the last quarter sleeping in his wife's lap.
Sonunda bütün gece deliksiz uyudu.
Finally sleeping through the night.
Gece bebek ağladı, sonra uyudu. Hayır.
No. Baby cry last night, then sleep.
Orada olduğum süre boyunca uyudu. Hayır.
No, she was sleeping practically the whole time.
Hayır. Gece bebek ağladı, sonra uyudu.
No. Baby cry last night, then sleep.
Sürekli eşyalarımın üzerinde uyudu.
She kept sleeping in my luggage.
Results: 818, Time: 0.029

Top dictionary queries

Turkish - English